Haftalık Borsa Yorumları – (1-5 Ağustos 2022)

TCMB, Fed ve Avrupa Merkez Bankası toplantılarıyla birlikte bir süredir piyasaların gündeminde merkez bankalarının etkisi sürüyor.

Merkez bankaları faiz kararları beklentilere uygun sonuçlandı. TCMB faizi sabit bırakırken ABD Merkez Bankası (Fed) 75 baz puanlık faiz artırımına gitti. Toplantı sonrası Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları piyasalarda olumlu algıya neden oldu. Powell konuşmasında; “Ekonomide yumuşak iniş hedefliyoruz, resesyonda değiliz, faiz artışlarını bir noktada yavaşlatmak yerinde olacak, eylül ayı faiz kararı verilere bağlı, faiz kararı konusunda toplantıdan toplantıya gitmek yararlı olacak, gerekirse faiz artışı hızlanabilir” gibi detaylar verdi. Açıklamalarda özellikle “resesyonda değiliz ile faiz artışlarını yavaşlatmaktan” söz etmesi ABD borsalarında risk iştahını artırdı ve yükselişi beraberinde getirdi. Konuşmasının tamamına bakıldığında temkinli ifadeler de vardı ama piyasalar bardağın dolu tarafını gördü ve fiyatladı. Eylül toplantısı için 50, sonraki toplantılar için ise 25 baz puan faiz artırım senaryoları ağırlık kazandı. Fed ve ECB dışında diğer ülkelerden de faiz artırım haberleri gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içinde Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri gösterge faizlerini 75 baz puan, Kuveyt, gösterge faiz artışı yapmazken iskonto oranını sadece 25 baz puan artırdı, Katar borç verme faizini 50 baz, Hong Kong 75 baz puan artırarak %2,75’e yükseltti. Önümüzdeki perşembe günü İngiltere Merkez Bankası toplantısından 25 baz puan faiz artırımı bekleniyor. Faiz artırım süreci devam etmesine rağmen borsalar Fed toplantısı gibi önemli bir gündemi Powell’ın açıklamalarının da etkisiyle güç kazanarak geride bıraktı.

ABD ekonomisi yılın 2.Çeyreğinde %0.9 daraldı. İlk çeyrekte de %1.9 küçülmüştü. Art arda iki çeyrek küçülme gerçekleştiğinden ABD ekonomisinin “teknik resesyona” girdiği kabul edildi. Son Fed toplantısının ardından Fed Başkanı Powell, “ABD ekonomisinin resesyona girdiğini düşünmüyoruz” demişti. ABD Hazine Bakanı Yellen de benzer görüşler açıkladı. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, “ülke ekonomisinin resesyonda olmadığını, istihdam ve tüketici harcamalarının arttığını ve işletmelerin büyüdüğünü” söyledi. ABD Başkanı Biden ise “ABD Merkez Bankası enflasyonu düşürmeye çalışırken, ekonominin yavaşlaması sürpriz değil.” dedi. ABD ekonomi yönetimi bu konuda iyimser söylemlerine devam ediyor. Geçen yıl enflasyondaki yükselişe geçici dedikten sonra bu yıl yanıldıklarını kabul etmişlerdi. Bu bir referans değil elbette ama yetkili pozisyondakilerin en azından moral açısından iyimser ifadelerini de olağan karşılamak gerekir. Biden, Powell ve Yellen’ın açıklamalarını biraz da “sözlü yönlendirme” çerçevesinde almak yerinde olacak. ABD ekonomisinin resesyona girip girmediği veya girip girmeyeceği konusu bir süre daha tartışma götürecek gibi görülüyor. Netlik kazanması için birkaç veri daha görmek yerinde olacak. Resesyon, stagflasyon derken önümüzdeki dönemler için “slumpflasyon” terimini de bir olasılık olarak not edelim. Küresel ekonomideki bu gelişmelerin Türkiye ekonomisine yansımaları muhtemeldir. Dolardaki değerlenmenin yanı sıra global ekonomide bir zayıflama olursa Türkiye ekonomisinin bunu hissetmesi olağan bir gelişme olacak. ABD’de önümüzdeki hafta cuma günü temmuz ayı ABD tarım dışı istihdamı yakından takip edilecek veriler arasında olacak (Beklenti 255 bin, geçen ayki 372 bin).

Almanya’da enflasyon son 40 yılın en yüksek seviyelerini test ediyor. Almanya temmuz TÜFE verisi, yıllık %8.5 (beklenti %8.1, önceki %8.2), aylık %0.9 (beklenti %0.6, önceki %0.1) oldu. Diğer yandan Almanya ve Euro Bölgesi’nde yılın 2.Çeyreğine ait büyüme verileri ise pozitif. Almanya’da ilk çeyreğe göre büyüme zayıflasa da ABD gibi küçülme yok, durgunluk var demek daha doğru. Geçici verilere göre Almanya 2.Çeyrekte yıllık %+1.5, Euro Bölgesi ilk çeyreğe göre %+4.0, yıllıkta %+0.7 büyüme görüldü. Rusya’nın doğalgaz kesintisine rağmen iyi sayılır.

Türkiye temmuz enflasyon verileri 03 Ağustos Çarşamba günü açıklanacak. TCMB faiz kararlarına etkisi olmadığından piyasalar açısından fiyatlamaya konu olması zor. Geçen hafta TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nın yılın “3.Enflasyon Raporu” sunumu vardı. Sunumda 2022 yılı enflasyon tahmininin %42.8’den %60.4’e yükseltilmesi dikkat çekti. TCMB tarafından açıklanan “yurtiçi yerleşiklerin hisse senetleri ve tahvil bono (DİBS) işlemleri” takip edilen önemli veriler arasında. Yabancı yatırımcılar 22 Temmuz ile biten haftada, hisse senetlerinde 76.5 milyon dolar, tahvil bonoda 4.2 milyon dolar satış yaptılar. Satışlar son haftalarda kesintisiz olarak devam ediyor. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı payı %33 seviyesinin altına gerilemiş durumda. Türkiye’nin risk priminde (CDS) biraz ivme kaybı görülse de yükseliş eğilimi sürüyor. Geçtiğimiz günlerde 900 seviyesinin üzeri test edilmişti. Geçen hafta ise 850 seviyelerine geri çekilme yaşandı.

Piyasalarda Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarının ardından başlayan iyimserlik korunuyor.