Gelişen Piyasalar’da panik ve Türkiye

Atilla Yeşilada – 10.06.2018

Seçimlere 2 hafta kala dünya ekonomisi yazmak, inanın, FÖŞ için işkence. Öylesine eğlenceli bir gündem var ki! Videolu mitingler, tele-prompter arızaları, buzdolabı geyiği, AKP’ye yakın duran TV kanallarında 1830’lardan kalma açlık, kuyruk ve zulüm filmleri, basında ise her gün vakumdan üretilen ekonomik başarı hikayeleri, mesela her seçimde gündeme gelen bor madenine değer katma projeleri. Tahminim, yakında Diyarbakır’da dev bir petrol yatağı keşfedilir, ya da Donanma Ege’ye, Ordu da Kandil’e açılır.

Ama ben size okumayı sevdiğiniz değil, okumak zorunda olduklarınınız yazmak için bu gezegene yollandım. Haşa, aziz, evliya veya Halife olduğum gibi sanrılar içinde değilim ama Cennet’ten düşen ve fani kulları günahtan caydıran kutsal bir figür olarak görürseniz beni, alınmam.

Seçimler bitsin, ekonomi iyiye gider diye düşünenleriniz olabilir. Ya da Erdoğan kazansa – AKP kaybetse filan diye çeşitli piyasa senaryoları kurak yatırım, istihdam, tasarruf ve yaz tatili planları yapanlarınız. Olmayacak! Türkiye göbeğinden küresel finans sistemine bağlı bir ülke. Bizim dahil olduğumuz varlık sınıfı da Gelişmekte olan Ülkeler (GOÜ, Piyasalar = GOP). Onlar da Bernanke’in meşhur taper tanturumundan bu yan en kötü günlerini yaşıyor, daha da kötüsü gelecek. Özetle, GOP hikayesi bitti ve acısı bize çıkacak.

Devamı için TIKLAYINIZ!