FED’in açmazı: ‘Ağır Açık’ mı, ‘Enflasyon’ mu?

1970’den 2022’ye ABD’de ortalama yaşam standardını yakalamak için yapılması gereken harcamalar yüzde 663,3 artmış. Yani, ABD’de son 52 yılda hayat yüzde 663,3 pahalılaşmış; mal ve hizmetlerin fiyatları ortalama yüzde 663,3 artmış. ABD’de 1970’de 1 dolar ile alabildiğini, bugün ortalama 7,63 dolar harcayarak ancak alabiliyorsun. Bu nedenle, 1970’den bu yana, mal ve hizmetlerin fiyatlarının aralıksız artması anlamına gelen ‘enflasyon’ ağırlıklı olarak gelişmekte olan ekonomilerin bir sorunu olsa da, gelişmiş ülkeler de ‘düşük’ gibi gözüken enflasyon oranlarına rağmen, bir ‘hayat pahalılığı’ gerçeği yaşıyorlar. Dünyanın önde gelen ekonomilerinde gayrimenkul fiyatlarındaki ‘anormal’ artışlar bu temel gerçeğin de ötesinde.

Hong Kong, Cenevre, Londra, New York, Los Angeles, Tokyo, Paris, Zurih, Şangay, Seul gibi dünya şehirlerinde yaşamak hatırı sayılır bir yaşam standardı gerektiriyor. Bu nedenle, ABD ve Avrupa Birliği’nde ‘enflasyon’a karşı duyarlılık önemli bir konu başlığı. Küresel pandemi zaten küresel tedarik zincirinde yeterince kargaşaya sebep oldu. Mal ve hizmet üretimi de, üretilen malın küresel ticarette sevkiyatı da ciddi dalgalanmalar yaşadı. Üstüne gelen Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte, küresel tedarik zinciri o kadar karıştı ki, küresel hammadde, enerji, nadir toprak elementleri ve ara mamul piyasalarında tarihi fiyat artışları gözlemledik.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!