Enflasyon Raporu okumanın bıktıran fuzuleti

Atilla Yeşilada – 27.10.2016

Biliyorum, bu gece rahmetli ana-babam rüyama girip bana güzel bir meydan dayağı çekecekler, sonra da yüzüme tükürüp kabre dönecekler. Çünkü ikisi de Merkez Bankası emeklisidir. Ben 1960-1970’lerde TCMB İstanbul Kambiyo şubesinde çalışan herkese “abla-abi” “amca-teyze” diyerek, Güzelyalı Dinlenme Kampı’nda büyüdüm. Hayatım en güzel yıllarıydı onlar. 1990’larda Kalamış’da sosyal tesislerde hayatımın en güzel mezelerini yedim. Her TCMB’yi eleştirdiğimde içim sızlar, hafiften bir panik atağı başlar. Odin günahlarımı affetsin, ama biri bu pis işi yapmak zorunda.

Enflasyon Raporu’nu 3. sayfadan sonra bıraktım, okumayacağım da. Çünkü içinde yazılanların  Çarlık döneminde çıkarılan tahvilat kadar değeri yok. Bu ülkede para politikasını TCMB’nin yapmadığı gerçeğini artık herkes kabul etsin. TCMB’nin ne yapacağını TCMB PPK bilmez, RTE’nin danışmanları bilir.

Para politikasının enflasyon, kur dinamikleri ve hatta büyüme ile  de zerre kadar  alakası kalmadı. O anda Külliye için en zaruri öncelik neyse, parasal duruş ona göre belirlenecek. Meslektaşlarımın TCMB bağımsız gibi davranıp, Enflasyon Raporu ve Çetinkaya’nın açıklamalarından para politikası hakkında mesajlar çıkartma çabalarını anlayışla karşılıyorum, sonuçta meslekleri bu, ama birileri onların kariyerini çaldı. Türkiye’de ekonomik analiz bitti, artık sadece eko-politik var.

Mesela, Enflasyon Raporu der ki:

Devamı için TIKLAYINIZ!