‘Emlak Balonu’ mu talep patlaması mı?

Sadece 2 yıl içerisinde bile, ‘uzaktan çalışma’ formatında çalışan oranı, küresel ölçekte yüzde 15’ten, önde gelen ülkeler nezdinde yüzde 25-30 bandına yükselmiş durumda. Bu durum, konuta olan talebi hızla artırdığı gibi, evden çalışma koşullarına daha uygun özellikleri olan ve/veya daha geniş balkon veya küçük de olsa bahçesi olan konut modellerine olan ilgiyi de katlamış durumda. Mevcut küresel pandemi koşullarında, ABD’de 4 çalışandan birisinin, yüzde 26’sının evinden uzaktan çalışma formatını sürdürdüğü bir ortamda, ABD istihdam piyasasını yakından takip eden kurumlar, küresel pandemi atlatılsa dahi, çalışan kesiminin en az yüzde 22’sinin, yani 36.2 milyon çalışanın 2025’te evden uzaktan çalışma formatıyla mesaisini sürdüreceğini öngörmektedir.

Bu durum, küresel pandemi döneminde, hane halkının dayanıksız, dayanıklı tüketim mallarına ve turizm gibi hizmet alanlarına yönlendiremedikleri, IMF’nin tahminine göre, bilhassa gelişmiş ekonomilerde olmak üzere, 7 trilyon dolarlık bir harcama tasarrufunun söz konusu olduğunu ve biriken bu kaynağın şimdi gayrimenkule yöneldiğini göstermekte. Bununla birlikte, bu yönelme, aynı zamanda bazı ülkelerde gayrimenkul fiyatlarında da ciddi artışları tetiklemiş durumda. Öyle ki, sadece son 1 yılda, ABD’de konut fiyatları yüzde 19.8 artmış ki; bu artış tüm zamanların en yüksek yıllık bazda artışı anlamına geliyor. Ve, ipoteğe dayalı gayrimenkul kredileri aynı tempoyla artmayı sürdürürken, ABD Merkez Bankası (FED) da her ay 40 milyar dolar mortgage kâğıdı almayı sürdürüyor. FED’in bilançosundaki mortgage kâğıdı portföyü 2.5 trilyon dolara ulaşmış durumda.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!