Ekonomiye ‘anti virüs’ paketi

Dünya ekonomisi son yüzyıl içinde, kendisini derinden sarsan bir sürü iriliufaklı krizle boğuştu. Dünya ekonomisinin bütününü bu ölçüde etkileyen krizler gündeme geldiğinde, ulusal çapta yürütülen ‘kriz savar’ ekonomi politikaları seti üç sacayağı üzerinden yürür; para politikası, maliye politikası ve hükümetin direkt kontrol politikaları. Bu ayaklardan birisinin eksik kalması, krizle mücadelede ‘zafiyet’ oluşturur. Bu nedenle, TCMB Para Politikası Kurulu toplantısından çıkan kararlar, para politikası tedbirleri bacağını oluştururken, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ‘ekonomik istikrar kalkanı’ da maliye politikası ve direkt kontrol politikaları bacaklarını tamamladı.

Firmaların, şirketlerin nisanmayıs- haziran döneminde kredi ödemesinde sıkışmaları halinde, sicillerine ‘mücbir sebep’ yazılması; esnek ve uzaktan çalışma modellerini özendirme; en düşük emekli maaşının bin 500 TL’ye çıkarılması; ihtiyaç sahibi ailelere 2 milyar TL destek; vatandaşa sosyal amaçlı kredi paketleri; 500 bin TL’nin altında konutlarda vatandaşın kendi tasarruflarıyla karşılayacağı payın yüzde 10’a düşürülmesi; asgari ücret desteğinin sürdürülmesi; 20 bin yeni öğretmen ataması; yaşlılara kolonya ve maske desteği; kronik hastalıkları olanlarda hastaneye gitmeden reçetelerinin süresinin uzatılması bir çırpıda sayabileceğimiz direkt kontrol politikaları tedbirleri olarak ifade edilebilir.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!