Ekonomide yaz başlamadan bitti

Bu yaz tatilini kayrojenik bir tabutta suni kış uykusuna yatarak geçirmeye karar verdim. Çeşitli insan dondurma laboratuarları ile temas halindeyim, en iyi teklifi değerlendireceğim. 2022 sonunda uyandırılmak istiyorum. Tabii, daha önceki makalelerimde öngördüğüm gibi Covid-19 salgını emperyalist-faşist Epsilon Eridani İmparatorluğu’nun dünyayı işgal öncesi “yumuşatma” operasyonuysa, derhal uyandırılmalıyım. Çünkü, vatanı satma ve her dış güce yaltaklanarak şevkle hizmet verme konusunda çok güçlü bir özgeçmişim var. Epsilon Eridani sömürge valisinin benim gibi yetenekli “yerlileri” değerlendireceğini düşünüyorum.

Gerçekten de, Türkiye bir ekonomist için bu gezegende yazı geçirmek istediğim en son yerlerden biri. Ekonomide yaz başlamadan bitti, ve sosyal-siyasal karmaşa da şimdiden Fahrenheit 451 dereceye ulaştı.

Hani “çabalama kaptan ben gidemem” şarkısı var ya, bu makaleyi okurken onu dinleyin bir taş plaktan. Çünkü, hükümetin ekonomiyi canlandırmak için yaptığı tüm hamleler test sürüşünde Volvo’nun granit duvara çarpması etkisini yaratacak.

Neden yaz gelmeyecek? İlk nedeni Covid-19’da 4.5G dalgası başladı. Evet, bu ikinci dalga değil, birinci dalga da sayılmaz, çünkü bir ara vakaları Temmuz’da çift hanelere gerileteceğimizi düşünüyorduk. Dün, yeni hastalar 1600’e çıkarken, Konya, Kastamonu, Diyarbakır, Batman gibi illerde vakalar kaygı verici oranda yükseliyor. Sendikaya göre, AVM’ler virüs kaynıyor. Cumhuriyet’te çıkan açıklamaya dikkatinizi çekerim:

“Alışveriş merkezlerinde (AVM) örgütlü bulunan TezKoop-İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, vaka sayısının artışa geçtiğine dikkat çekti.

Özdemiroğlu, İstanbul, Ankara, Kayseri, Kocaeli, Bursa, Eskişehir, Mardin, Diyarbakır ile Bodrum’daki AVM ve büyük mağazalardan yeni vaka haberleri aldıklarını söyledi”.

Hadi geçmiş olsun, o zaman. Hükümet muhtemelen yeniden yurtçapında sokağa çıkma yasağı uygulamasına dönmez. İki nedeni var. Birincisi, yalnız Türkiye’de değil bir çok ülkede toplu sokağa çıkma yasaklarının derin psikolojik yaralar açtığı gözlendi. İkincisi, ekonomiyi toparlamak uğruna Sevgili Hükümet artık umudunu “sürü bağışıklığına” bağlamış olabilir. İyi de, vatandaşların en az yarısının zihnini kemiren hastalığa yakalanma korkusu sürü bağışıklığından iyice tırsar. Zengin ve iyi eğitilmiş bireyler, evden çıkmayacak, on-line dışında alışverişleri ve dışarda yeme-içme-eğlenmeyi asgariye kesecekler.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!