Bütçe ve işsizlik: Yalanlar ve gerçekler

Atilla Yeşilada – 10.02.2017

Nedense adım muhalife çıkmış, çok garipserim. Bu hükümeti benim kadar seven varsa, şaşırırım. Üstelik ben hükümetimi yandaş gazete köşelerinde binlerce dolar maaş karşılığı makale yazmada, pahalı yurtdışı gezilerde özel uçaklarda demli çayımı yudumlamadan, konferanslarda pahalı sunumlar yapmadan, çakma düşünce kuruluşlarında paye kapmadan seviyorum. Ben hükümeti her gün bana zulüm etse de, halkım seçtiği için seviyorum.

Ama dost acı söyler. Birinin de hükümete nerde yanlış yaptığını söylemesi lazım. İçip içip eve gelipte ortalığı dağıtan tiryakiye “aferin koçum, iyi yaptın” diye işkembe çorbası ikram etmek dostluk değil. Ayrıca muhalifsem AKP’ye değil, genelde “hükümet” ve “iktidar” konseptlerinedir. 2019 seçimlerinde CHP tek başına iktidar olunca—çünkü aşağıda göreceksiniz AKP bu kafayla uzun süre iktidarda tutunamaz—onları da acı bir şekilde eleştireceğim. Bir ekonomist ve köşe yazarı olarak iktidar yalakalığı pazarında arz fazlası olduğunu görmek zor değil, ben sürümden kazanmayı planlıyorum.

Önce Ocak ayında gelir fazlası rekorları kıran merkezi bütçe ile başlamak farzdır.   Zorlu bir referandum yolunda hele kendi anketleri dahi hayır oylarının önde gittiğini gösterirken (AKP cephesinden yükselen acı çığlıklardan anlıyoruz) böylesine sıkı bir bütçe idare etmek her Babayiğidin harcı değildir diyeceğim, ama gülmekten altıma ettim, biraz ara alıyorum…

Evet, şimdi gusül aptesti aldım yeniden yazmaya başlamadım. Bütçe fazla verdi, çünkü o kadar çok vergiye zam yaptı ki hükümet, bir ayda harcamaları artıracak yer bulamadı. Bekleyin, Şubat’ta kokusu çıkar.

Devamı için TIKLAYINIZ!