Bu salgın ne zaman biter?

Benim gibi süper-aktif, alemden aleme akan ve sosyal hayatı fevkalade zengin bir kişilik için eve kapanmak kolay olmadı tabii. Ama her zaman bardağa dolu taraftan bakarım, çünkü evdeki 27 hizmetkarımın ilk görevi bardağımın boş kalmamasını sağlamaktır. En az 2021’e kadar sürecek bu karantina günlerinin beni daha olgun, daha bilge bir fani yapmasını istiyorum. Nirvana’ya öğle 1-2 bin hayat yaşadıktan sonra erişmek niyetinde değilim. En hızlı şeritten yol alıp, acil kapısından giriş yapacağım. Bu nedenle oturup geçmişimle, yaptıklarım-yapamadıklarımla yüzleştim, derin bir vicdan muhasebesi yaptım. İnsanın aynada kendi ruhunun karanlıklarına bakması nasıl bir şeydir bilir misiniz? Çok feciydi o 3 dakika. Sonra 60 yılda her şeyi doğru yaptığıma karar verip, bardağımı doldurmalarını söyledim hizmetkarlarıma ve ilmi faaliyetlerime geri döndüm.

Bu acımasız salgının Tabiat Ana’nın biz hoyrat evlatlarından intikamı olduğunu söyleyen densizler var, şu karantinalar bitsin, elime kalın bir lastik eldiven takıp bir güzel pataklayacağım onları. Tabiat Ana’mız bizi cezalandırmak isteseydi, corona değil ebolayı inkubasyon periyodu uzun, bazı hastalarda hiç semptom göstermeyen bir forma evirir, bizim de güzel valdemizi gevirirdi. Bir sene içinde bu Gezegen Walking Dead’e döner, yollarda geyikler, tavşanlar, vaşaklar, tilkiler fink atardı. Yeni Atatürk İstanbul Havalimanı balta girmemiş ormana dönerdi ki o ihtimal hala var, anlatacağım. Tabiat Ana bizi şevkatli elleriyle okşayıp “Yavrum, akıllı ol, bu sana son ihtarım, sırada kötek var”dedi.

Bence insancıklar, özellikle Milennialler de akıllanıyor. Akıllanmayan liderler, daha doğrusu hala 20ci Yüzyılın kapitalizmini ve siyasi kavgalarını yaşayan siyasi-ekonomik elit, askeri-endüstriyel kompleks. Onlar yüzünden de bu salgını atlatmak hiç kolay olmayacak. “Yazın biter” görüşüne kesinlikle katılmadığım gibi, 2023’e kadar bir alevlenip bir sürecek, sonra aşı keşfi ile tarihe karışacak bir pandemi öngörüyorum.

Aslında salgınla başetmek kolay. Ya İtalya ve İspanya gibi herkesi evine kapatıp, çıkanı vuracaksınız. Evet, vuracaksınız, nasıl olsa Covid-19’dan acılar içinde ölecek, iyilik yapmış oluruz beynine bir tane sıkarak. Ya da Güney Kore ve Almanya gibi herkesi teste tabii tutacaksınız. Ara çözüm diye bir şey yok. Örnekler de basit. Trump denen lale—ne lalesi olduğunu siz bilirsiniz—hala durumun vahametini kavramadığı için maske takmaya bile inanmıyor. Onun kuş beyni bir an önce Wall Street’in toparlanması ve seçim zaferi istiyor sadece. ABD zaten insanları eve kapatıp sosyal mobiliteyi düşürmenin yapısal olarak çok güç olduğu bir ülke. Bir de böyle bir lidere sahip olduğu için hastalıkla başa çıkması çok zor olacak. En az 300 bin kayıp ve yıl boyunca bir eyaletten ötekine kayacak mini-salgınlar bekliyorum. Brezilya’da da Bolsanaro virüsün habisliğine inanmayarak ülkesini kırıp geçirin bir diğer lider. Putin ve Xi Jinping ise gerçekleri sakladıkları için salgınla başedemeyecekler. Artık Türk basını yer vermiyor, ama Çin’de vaka sayısı yeniden artışa geçti, çünkü asemptomatik hastaların takibini bıraktılar. Hindistan’da Modi paniğe kapılıp hiç bir ön hazırlık yapmadan sokağa çıkma yasağı ilan edince, halk köyüne kaçtı, virüs tüm ülkeye yayıldı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!