Bu Kalkınma Uçağı için son çağrıdır

Bu güzel ve kadersiz ülkemin 2014’ten bu yana süren kederli seçim maratonu—araya bir de Şeytan FETÖ’nün darbe girişimi eklendi, hani sanki başka derdimiz yokmuş gibi– 23 Haziran’da noktalandı. Artık başta Sevgili Başkanımız Erdoğan, hepimiz derin bir nefes alıp asli işimiz olan “Türkiye nasıl kalkınır” sorusu üstünde kafa patlatmaya başladık.

Bu bitmez tükenmez seçim maratonunun bir bilançosunu çıkar da kazananı ve kaybedeni yaz derseniz, basit. Kazanan yok, kaybedenlerde ilk sırada bendeniz, ikinci sırada Türkiye’nin kalkınma hamlesi oldu. Ben Ruh Sağlığımı kaybettim, hükümsüzdür. Şimdi mal mal ekrana bakıp “seçim yok mu, anket yok mu?” diye boş gözlerle dünyayı seyredip kendimi oyalayacak yeni bir mazoşist fantazi bulmaya çalışıyorum. Türkiye’nin 2012’de AKP’nin hunharca bastırdığı Gezi protestoları ve AKP-FETÖ kavgası ile ivme yitiren kalkınma hamlesi yerini Gerileme Dönemi’ne bıraktı.

Kalkınma diyorum, alo, büyüme değil. Nedir Kalkınma? Bir toplumun doğal, beşeri ve fiziki sermayesini üstüne ekleyerek bir sonraki nesle devretmesidir. Kalkınma Süreci ise bu dinamikleri oluşturup sürekli kendini yenileyebilecek sosyal ve siyasi anlayışın topluma hakim olmasıdır.

Ne yani, 5 yıldır kalkınamadık mı? Aynen. İspat? Basit.

MEB ABİDE Araştırması: Matematik testinde öğrencilerin yüzde 16.4’ünün temel altı, yüzde 36.6’sının temel, yüzde 32.8’inin orta, yüzde 11.3’ünün orta üstü ve yüzde 3’ünün ileri yeterlik düzeyinde bulunduğu tespit edildi.Fen bilimleri testinde öğrencilerin yüzde 9.4’ünün temel altı, yüzde 30.4’ünün temel, yüzde 46.3’ünün orta, yüzde 11.4’ünün orta üstü ve yüzde 2.5’inin ileri yeterlik düzeyinde olduğu görüldü”.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!