Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (23.10.2020)

SABAH STRATEJİSİ

ABD’de teşvik paketi ile ilgili somut bir adım beklentisi sürerken küresel piyasalarda bu sabah risk iştahı nötr. Borsa endeksleri ve paritelerde önemli bir değişim gözlenmiyor. Diğer yandan, özellikle Avrupa’daki endişe verici koronavirüs vaka sayılarına karşın ABD on yıllık tahvil faizinin %0,85’e kadar çıkması borsalarda yukarı yönlü risklere işaret ediyor. Yurtiçinde ise dün beklentilerin aksine politika faizinde değişikliğe gitmeyen TCMB’nin kararı fiyatlamalarda belirleyici olmaya devam edebilir. Geçen ayki TCMB kararı sonrasında yükseliş kanalı yakalayan BIST100 endeksi dün kanalın alt banına yakın günü kapattı. 5 yıllık CDS’imiz tekrar 500’ün üzerine çıkarken, endeks kanalın dışında dünkü düşüş eğilimini sürdürebilir. Olası geri çekilmelerde 1.184 hedef olarak izlenebilir.

MAKROEKONOMİ

Trump ile Biden’ın kasımdaki seçim öncesi son seçim münazaraları gerçekleşirken, mali teşvik paketine dair haber akışı izlenmeye devam ediliyor. Avrupa’da koronavirüs vaka sayıları artışını sürdürürken, bugün küresel anlamda ekim ayı imalat ve hizmet PMI verilerini izleyeceğiz. Almanya’da yeni vaka sayıları rekor seviyede, İspanya’da ise Sağlık Bakanı, ülkenin bazı bölgelerinde salgının yayılmasının kontrolden çıktığını belirtti. Bu görüntü altında özellikle hizmet PMI verilerinin bölgede baskı altında kalmasını bekleyebiliriz. ABD ve Avrupa’daki küresel PMI verilerine ek olarak İngiltere’de perakende satışlar verisi izlenecek. TSİ 13.30’da Rusya Merkez Bankası’nın, %4,25 seviyesinde bulunan politika faiz oranını sabit tutması bekleniyor. Yurt içi tarafta ise, bugün TSİ 10’da TOBB kurulan ve kapanan şirketler istatistikleri takip edilecek.

Merkez Bankası, politika faizi olan 1 hafta vadeli repo faizini, faiz artırımı beklentilerinin aksine %10,25 seviyesinde sabit bıraktı. Ancak geç likidite penceresi işlemlerinde uygulanacak Merkez Bankası borç verme faiz oranı (GLP) ile gecelik borç verme faiz oranı arasındaki farkı 150 baz puandan 300 baz puana çıkardı ve GLP faiz oranını %14,75 seviyesine yükseltti. Böylece likidite yönetimine ağırlık verilerek ek sıkılaştırma için para politikasında esneklik sağlanması amaçlanıyor. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti de bu yolla artışını sürdürebilir.

Merkez Bankası’nın piyasayı fonlamasında kullandığı en yüksek borç verme faiz oranı olan GLP’deki artış ise şu anlama geliyor: Halihazırda Merkez Bankası, ağırlıklı olarak geleneksel ihale ile fonlama gerçekleştirirken, bunun ortalama faizi, GLP faizine yakın gerçekleşiyor. Örneğin, önceki gün 1 aylık geleneksel repo ihalesinde ortalama faiz %13,31 ile eski GLP faizi olan %13,25 seviyesinin üzerinde gerçekleşti. Dolayısıyla GLP’deki artış geleneksel ihalelerle sağlanan fonlamanın maliyetini artırmak için de alan tanıyor. Merkez Bankası’nın faiz kararı ardından ilk tepki olarak TL varlıklar baskı altında kalırken, fonlama kompozisyonu ve maliyetin gelişimi piyasaların merceğinde olmayı sürdürecek.

Dikkat Çeken Noktalar:

  • İktisadi faaliyette toparlanmanın devam ettiği vurgulanırken, büyüme görünümüne ilişkin ifade bir kademe yumuşatılmış. Önceki metinde üçüncü çeyrekte belirgin bir toparlanmaya yönelik atıf vardı.
  • Salgın tedbirleri kapsamında uygulanan destekleyici politikaların kademeli olarak geri alınmasıyla ithalatta öngörülen dengelenmenin başladığı belirtilmiş, mal ihracatındaki toparlanmanın daha güçlü seyrettiği vurgulanmış. Turizm gelirlerinde bir önceki metinde iyileşmeye atıf yapılmıştı, güncel metinden turizmle ilgili ifadelerin çıkarıldığını görüyoruz.
  • Bir önceki PPK karar metninde ticari kredilerde gözlenen normalleşme eğiliminin bireysel kredilerde de başladığı ifade edilmişti. Güncel metinde ticari ve bireysel kredilerde normalleşme eğiliminin belirginleştiğine değinilmiş.
  • Bir sonraki PPK toplantısı 19 Kasım’da gerçekleşecek. Bunun öncesinde 28 Ekim’de TCMB Enflasyon Raporu’nu takip edeceğiz. Enflasyon tahmininin revize boyutu ve para politikasına dair mesajlar önemli olacaktır.

Ekim ayı tüketici güven endeksi 82’den 81,9’a gerileyerek neredeyse yatay seyretti. TÜİK geçen ay tüketici güven endeksinde hesaplama metodolojisini değiştirmişti. Eski yöntemle hesaplanan endeks de 61,8’den 63,5’e yükseldi. Tüketici güveni endeksinde anketin bileşenlerine bakıldığında genel ekonomik durum beklentisinde azalış varken, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesinde aylık belirgin artış tüketici güveninin yatay seyretmesinde etkili olmuş.

Kredi kartı harcamaları 16 Ekim haftasında oldukça sınırlı azalış gösterirken, sıkılaşan finansal koşullara karşın önceki haftaya göre azalış hızının da azaldığı görüldü. Dolayısıyla iç talebe dair fikir vermesi açısından takip ettiğimiz kredi kartı harcamaları olumlu seyrini sürdürüyor. Dün ekim ayına ilişkin tüketici güveni de sıkılaşan finansal koşullara rağmen tüketici güveninde belirgin bir değişime işaret etmedi. Kredi kartı harcamalarının detaylarında, haftalık olarak en çok artış kaydeden başlıca kalemler, araç kiralama, gıda, hizmet sektörleri, mobilya, yapı malzemeleri, sağlık ürünleri, bireysel emeklilik ve yemek kalemi oldu.

ŞİRKET HABERLERİ

Ereğli Demir ve Çelik (EREGL, Sınırlı Pozitif): Şirketin 2020 yılı üçüncü çeyreğe ait ana ortaklık net dönem karı 581,3mn TL ile bizim beklentimiz olan 556mn TL’nin biraz üzerinde, 572mn TL olan piyasa beklentisine ise yakın gerçekleşmiştir. 3Ç2019’da şirketin ana ortaklık net dönem karı 784,4mn TL idi. Şirketin 2020 3. çeyrek toplam hasılatı 2019 3. çeyreğe göre %27,1 artışla 8.153mn TL olmuştur. Satışların maliyeti %28,4 artarken, brüt kar %21,1 artışla 1.425mn TL’ye ulaşmıştır. Brüt kar marjı ise 0,9 puan azalarak %17,5 olmuştur. 3Ç2020 operasyonel giderleri 2019’un aynı dönemine göre %7,4 artmıştır. 3Ç2020’de diğer faaliyetlerden 220,5mn TL gelir kaydedilmiştir. Böylece, 3Ç2020 faaliyet karı 3Ç2019’a göre %46,6 artışla 1.459mn TL’ye yükselmiştir. Faaliyet kar marjı 2,4 puanlık artışla %17,9 olarak gerçekleşmiştir. Şirket bu dönem 147mn TL net yatırım geliri elde etmiştir. Bu tutar şirketin nihai ana ortağı Ordu Yardımlaşma Kurumu’na 156,7mn TL tutarında sabit kıymet satışından kaynaklanmıştır. Net defter değeri 143,4mn TL tutarındaki sabit kıymet satış geliri “Yatırım Faaliyetlerinden Gelirler” kaleminde kayıtlara alınmıştır. Şirketin 3Ç2020 net finansman gideri 44,5mn TL olmuştur. 3Ç2019’daki net finansman gideri 34,6mn TL idi. Şirketin vergi öncesi karı 1.556mn TL olmuştur. 933,4mn TL’lik yüksek vergi gideri sonrası şirketin ana ortaklığa düşen net dönem karı 581,6mn TL olarak gerçekleşmiştir.

Üçüncü çeyrek kar rakamıyla birlikte şirketin Ocak-Eylül dönemi net dönem karı 1.450mn TL olmuştur. Şirket geçen yılın aynı döneminde 3.089mn TL kar açıklamıştı.

İskenderun Demir ve Çelik (ISDMR, Sınırlı Pozitif): Şirketin 2020 yılı üçüncü çeyreğe ait net dönem karı 396mn TL ile bizim beklentimiz olan 300mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada satış gelirlerinin beklentimizin üzerinde gelmesi etkili olmuştur. 3Ç2019’da şirketin net dönem karı 425mn TL idi. Şirketin 2020 3. çeyrek toplam hasılatı 2019 3. çeyreğe göre %7,2 artışla 4.325mn TL olmuştur. Satışların maliyeti %8,3 artarken, brüt kar %2,3 artışla 724,7mn TL’ye ulaşmıştır. Brüt kar marjı ise 0,8 puan azalarak %16,8 olmuştur. 3Ç2020 operasyonel giderleri 2019’un aynı dönemine göre %15,2 artmıştır. 3Ç2020’de diğer faaliyetlerden 15,7mn TL gelir kaydedilmiştir. Böylece, 3Ç2020 faaliyet karı 3Ç2019’a göre %6,6 artışla 665,7mn TL’ye yükselmiştir. Faaliyet kar marjı 0,1 puanlık azalışla %15,4 olarak gerçekleşmiştir. Şirket bu dönem 143,3mn TL net yatırım geliri elde etmiştir. Bu tutar şirketin nihai ana ortağı Ordu Yardımlaşma Kurumu’na 156,7mn TL tutarında sabit kıymet satışından kaynaklanmıştır. Net defter değeri 143,4mn TL tutarındaki sabit kıymet satış geliri “Yatırım Faaliyetlerinden Gelirler” kaleminde kayıtlara alınmıştır. Şirketin 3Ç2020 net finansman geliri 85,8mn TL olmuştur. 3Ç2019’daki net finansman gideri 127,8mn TL idi. Şirketin vergi öncesi karı 889,1mn TL olmuştur. 493,1mn TL’lik vergi gideri sonrası şirketin net dönem karı 396mn TL olarak gerçekleşmiştir.

Üçüncü çeyrek kar rakamıyla birlikte şirketin Ocak-Eylül dönemi net dönem karı 1.069mn TL olmuştur. Şirket geçen yılın aynı döneminde 1.896mn TL kar açıklamıştı.

TAV Havalimanları Holding (TAVHL, Sınırlı Negatif): TAV Havalimanları 2020 yılının üçüncü çeyreğinde 444,9mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmiştir. Piyasa beklentisi TAV’ın 384mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydedeceği yönündeyken bizim beklentimiz ise 340mn TL net dönem zararı açıklayacağı yönündeydi. Tahminimizdeki sapmada brüt karlılığın beklentimizden daha düşük gerçekleşmesi etkili olmuştur. TAV Havalimanları’nın 2020 yılının 3. çeyreğinde toplam hizmet verilen yolcu sayısı, Haziran ayında uçuşların kademeli başlamasına karşın, sınırlamaların devam etmesi nedeniyle bir önceki yılın aynı dönemine göre %71,4 oranında azalarak 9,5mn olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan 2Ç2020’de ise sadece 783bin yolcuya hizmet verilmişti. Bu duruma bağlı olarak TAV’ın satış gelirleri üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre, %53,6 oranında azalarak 714,6mn TL’ye gerilemiştir. Diğer taraftan satışların maliyetlerindeki gerileme ise %29,8 seviyesinde gerçekleşirken, brüt kar %73,1 oranında azalarak 228,4mn TL’ye gerilemiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %28,2 oranında gerilerken, 49,1mn TL’lik diğer faaliyetlerden net gelir ile birlikte faaliyet karı %88,8 oranında azalarak 66,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. Yatırım faaliyetlerinden 23,8mn TL gelir kaydedilirken, özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlardan ise 123,3mn TL gider kaydedilmiştir. Finansman giderleri de 277,6mn TL olarak gerçekleşmiştir. Vergi gideri üçüncü çeyrekte 126,1mn TL olurken, Atatürk Havalimanı kaynaklı durdurulan faaliyetlerden de 10,1mn TL gider kaydedilmiştir. Tüm bunlara bağlı olarak şirketin ana ortaklık net dönem zararı üçüncü çeyrekte 444,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket 3Ç2019’da 561,1mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştı.

Üçüncü çeyrek zarar rakamıyla birlikte, Ocak-Eylül dönemi ana ortaklık net dönem zararı 1.515,7mn TL’ye ulaşmıştır. Bir önceki yılın aynı döneminde 949,9mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti.

Tekfen Holding (TKFEN, Negatif): Tekfen 2020 yılının üçüncü çeyreğinde piyasa beklentilerinin aksine 14,6mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmiş ve olumsuz bir görüntü sergilemiştir. Piyasa beklentisi Şirket’in 3. çeyrekte 157mn TL, bizim beklentimiz de 236mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedeceği yönündeydi. Tahminimizdeki sapmada, kimya sanayi grubunun beklentimizden iyi performans sergilemesine karşın taahhüt grubunun beklentimizin aksine yüksek zarar kaydetmesi etkili olmuştur. Tekfen’in toplam satış gelirleri üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre taahhüt tarafı gelirlerindeki azalmanın etkisiyle %10 oranında gerileyerek 2.693mn TL’ye inerken, satışların maliyeti ise %4 oranında artış kaydetmiştir. Buna bağlı olarak brüt kar %77,1 oranında daralarak 117,8mn TL’ye gerilerken, brüt kar marjı da %17,2’den %4,3’e inmiştir. Şirket’in operasyonel giderleri de aynı dönemde %7,9 oranında artarken, diğer faaliyetlerden 3Ç2019’da kaydedilen 9,7mn TL’lik gidere karşın, 3Ç2020’de 82,1mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece 143,8mn TL faaliyet zararı kaydedilmiştir. Diğer taraftan, şirket 3Ç2020’de 215,3mn TL de net finansman geliri kaydetmiş ve böylece vergi gideri öncesi net dönem karı 72,7mn TL olmuştur. 86,2mn TL’lik vergi gideri sonrası ise 14,6mn TL’lik ana ortaklık net dönem zararı oluşmuştur.

Tekfen’in üçüncü çeyrek zarar rakamı sonrası ilk dokuz aydaki ana ortaklık net dönem karı 130,7mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket’in bir önceki yılın aynı dönemindeki ana ortaklık net dönem karı 1.440,3mn TL idi.

Ayrıca Tekfen 2020 yılı beklentilerini yeniden güncellemiştir. Buna göre şirket, 2020 yılı ortalama dolar kuru beklentisini 6,66’dan 6,99’a çekmesinin de önemli etkisiyle 2020 yılında konsolide bazda satış gelirleri tahminini 12.400mn TL’den 13.539mn TL’ye (taahhüt grubu satış gelirlerinin 8.068mn TL’den 8.922mn TL’ye, kimya sanayi satış gelirlerinin 3.583mn TL’den 3.774mn TL’ye ) yükseltirken, FAVÖK tahminini ise 944mn TL’den 773mn TL’ye (taahhüt FAVÖK’ünü 371mn TL’den 69mn TL’ye indirirken, Kimya sanayi FAVÖK’ünü ise 510mn TL’den 605mn TL’ye çekmiştir) indirmiştir. Tekfen 2020 yılı net kar beklentisini de taahhüt ve tarımsal üretim grubu kar beklentilerindeki düşüşlere bağlı olarak 556mn TL’den 412mn TL’ye indirmiştir.

Halk GYO (HLGYO, Nötr): Şirket, portföyünde bulunan İstanbul Beyoğlu’ndaki “Beyoğlu Binası”sının tamamının, “Taksim Yatırım Gayrimenkul A.Ş.” firmasına aşağıdaki şartlarda kiralanmasına ilişkin 10+10 yıl süreli sözleşme imzalandığını duyurmuştur. Binanın; güçlendirme, mekanik, elektrik, altyapı ve cephe tadilatlarının firma tarafından üstlenilmesi, ilgili tadilat masraflarının 5.750.000 TL+KDV’ye kadarlık kısmının, inşaat ilerlemesine göre ödenmek üzere, Şirket tarafından karşılanması; Kiranın, tadilat inşaatı için gerekli yasal izin ve ruhsatının Taksim Yatırım Gayrimenkul A.Ş. tarafından alınması sonrası, 20. ayın sonunda tahakkuk ettirilmeye başlanması; 20. ayın sonundaki aylık kira bedelinin, 168.000 TL+KDV’ye son 12 aylık TÜFE oranında artış yapılarak belirlenmesi ve ileriki yıllarda da kira bedelinin, her yıl TÜFE artışı oranında güncellenmesi.

Sabancı Holding (SAHOL, Nötr): 22.05.2020 tarihli açıklamasında, Temsa Ulaşım Araçları Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Temsa)’nin sermayesini temsil eden paylarının tamamının iştiraki Exsa Export Sanayi Mamulleri Satış ve Araştırma A.Ş. (ExSA) ile PPF Group iştiraki PPF IndustryCo B.V. (Eski Ticaret Unvanı: PPF Beer Topholdco B.V.)’nin %50-50 ortaklığı ile satın alınacağı kamuya duyurulmuştu.

Söz konusu satın almaya ilişkin gerekli izin ve onayların alınmasını takiben kapanış işlemleri gerçekleştirilmiş ve pay devrine ilişkin işlemler tamamlanmış olup, Temsa’nın sermayesinin %50’sini temsil eden payları 22.10.2020 tarihi itibarıyla iştiraki ExSA tarafından devralınmıştır. Bu satın almayla birlikte Sabancı Topluluğu ve PPF Group’un finansal ve operasyonel gücünü arkasına alan Temsa’nın elde edeceği yeni büyüme ivmesi sayesinde üretim faaliyetleri artarak devam edecek ve Temsa ülkemiz için değer yaratmayı sürdürecektir.

Ülker Bisküvi (ULKER, Sınırlı Pozitif): “Rule 144A” ve “Regulation S” formatında yurtdışında nitelikli yatırımcılara satılması ve İrlanda Borsasında işlem görmesi planlanan tahvil ihracına ilişkin talep toplama süreci tamamlanmıştır. 28 ülkeden 130’dan fazla yatırımcının katılımı ile 450mn USD olarak hedeflenen talep toplama süreci sonucunda 1,8 milyar USD talep geldiği ve bu nedenle ihraç edilecek tahvillerin nominal değeri 650mn USD ve 5 yıl vadeli olarak gerçekleştirilmesine karar verildiği açıklanmıştır. Satış işlemlerinin yüklenim sözleşmesinin imzalanması ve SPK’dan tertip ihraç belgesi onayının alınmasına müteakiben sürecin 30 Ekim 2020 tarihinde tamamlanması beklenmektedir.

SEKTÖR HABERLERİ

Enerji: Dünya Bankası, koronavirüs (COVID-19) salgınının en çok enerji fiyatları üzerinde etkili olduğunu belirterek, petrol, doğal gaz ve kömürün oluşturduğu enerji emtialarının fiyat endeksinde bu yıl yüzde 32,7’lik azalış olmasının beklendiğini bildirdi. Banka, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nun Ekim 2020 sayısını, “Emtia şokunun sürekliliği” başlığıyla yayımlandı. Raporda, COVID-19 salgını nedeniyle yılbaşında yaşanan sert düşüşlerin ardından yılın üçüncü çeyreğinde neredeyse tüm emtia fiyatlarının toparlandığı bildirildi. Metal ve tarımsal emtiaların salgın kaynaklı kayıplarını telafi ettiğine işaret edilen raporda, enerji fiyatlarının ise bir miktar toparlanmaya rağmen gelecek yıl da salgın öncesi seviyelerin altında kalmasının beklendiği ifade edildi. Kaynak: Dünya

FAİZ PİYASALARI

Perşembe günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %12,52 seviyesinden %12,75 seviyesine yükseldi. TCMB perşembe günü geleneksel repo ihalesi açarak piyasayı 10 milyar TL (28 gün, %13,33’ten) fonladı. Dün TCMB 28 milyar TL GLP’den (%13,25’ten) kullandırım yaptı. Merkez Bankası piyasayı toplamda ise 236,3 milyar TL ile 145 milyar TL’si (%13,09 faizle) geleneksel repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan tutarın, 35,4 milyar TL’si BİST’te, 21 milyar TL’si BAPP’ta ve diğer geri kalan 6,9 milyar TL TCMB bünyesinde %11,75’ten kullandırıldı.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi dün güne %0,82 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %0,80-%0,85 bandında hareketin ardından, %0,85 seviyesinden günü kapattı.

Yurt içi tahvil piyasasında, dün verim eğrisi genelinde özellikle TCMB’nin PPK toplantısının ardından faizlerde yükselişler gözlendi. Bu kapsamda, kısa vadeli tarafta faizlerde 15 baz puana varan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise faizlerde 50 baz puana varan yükselişler görüldü.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi