Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (15.11.2021)

SABAH STRATEJİSİ

Geçen hafta beklentilerden yüksek gelen enflasyon verisinin yarattığı kısa vadeli dalgalanmanın ardından toparlanan ABD borsaları cuma gününü pozitif bir görüntüyle kapattı. Nasdaq endeksi %1 prim yaparak yükselişe öncülük etti. Majör merkez bankalarının enflasyon ve faiz konusundaki duruşları piyasalarda oynaklığın yükselmesini engelleyen en önemli katalizör. Ek olarak, güçlü bilançolar ve tekrar momentum kazanma eğiliminde olan ABD ekonomisindeki görüntü de risk iştahının bozulmasını engellediği söylenebilir. Haftaya da borsalar iyimser bir görüntüyle başlarken, ABD vadelileri hafif artıda. Asya tarafında ise Çin hariç genel olarak yükselişler gözleniyor. Yurtiçi tarafa bakıldığında, düşen faiz ortamında hisse piyasası cazip kalmaya devam etti. Ülke risk primimizin (5 yıllık CDS) tekrar 400 baz puanın üzerine çıkmasına karşın BIST100’de yükseliş genele yayılarak sürdü. Endeks geçen hafta %3,5 oranında prim yaptı. Bu haftaki TCMB toplantısından 100 baz puanlık indirim beklenirken, hisselere talep devam edebilir ve yurtdışı borsalardaki olumlu havanın da desteğiyle BIST100 endeksi yükselişini sürdürebilir.

MAKROEKONOMİ

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yaptı.

  • Büyüme ile ilgili bu senenin ilk yarısında %14,3 büyüme gerçekleştiğini ve bunun yaklaşık %60’ını yurt içi yatırımların ve net dış talebin oluşturduğunu, 7 çeyrektir büyüyen makine teçhizat yatırımlarının güçlü ve sürdürülebilir büyüme açısından önemli bir gösterge olduğunu vurguladı. Öncü göstergelerin yılın ikinci yarısında ılımlı bir iç talebe ve güçlü ihracata işaret ettiğini ve büyümenin sene sonu için %9’un üzerinde olmasını beklediklerini belirtti.
  • İhracatı desteklemek için yüksek döviz kuru hedeflendiğine yönelik yorumların doğru olmadığını belirtti.
  • Cari açık/GSYH oranının yıl sonunda %2’nin altına inmesini beklediklerini belirtti.
  • Küresel ölçekte de enflasyonun önemli bir sorun olmaya başladığını, enflasyonla mücadelede bütüncül bir yaklaşıma sahip olduklarını ve yapılan fiyat ayarlamaları ve indirimlerin TÜFE’yi düşürücü etkisinin 5,3 puan olduğunu vurguladı.
  • Kamu maliyesi ile ilgili olarak ise 2021 yılında salgın nedeniyle başlangıç ödeneklerine göre 160 milyar TL ilave harcama öngördüklerini belirtti. Bütçe açığı/GSYH oranının ise %3,5’in altında gelmesini beklediklerini ifade etti.

Sanayi üretimi eylülde aylık %0,7 düşüş beklentisine karşın %1,5 düştü, yıllık bazda da %10,2 artış beklentisine karşılık %8,9 arttı. Ağustos ayı sanayi üretimi büyümesi ise %5,4’ten %5,6’ya, yıllık bazda ise %13,8’den %14’e yukarı yönlü revize edildi.

3. çeyrekte sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilere göre geçen senenin aynı çeyreğine göre %10,8 artarken, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış veriler baz alındığında bir önceki çeyreğe göre %1,6 arttı. İhracatın pozitif seyriyle 3. çeyrekte sanayi üretimi güçlü seyretti. Açılmanın etkisi ve yaz mevsiminin de desteğiyle hizmetler sektörü de güçlü seyretti. Kapasite kullanım oranı ve sabit sermaye yatırımları gibi göstergeler de yatırımların bu dönemde güçlü seyrettiğini gösterdi. Bu gelişmeler ışığında piyasanın beklentisi de 3. çeyrekte %6-7 aralığında bir büyümenin gerçekleşebileceği yönünde şekillenmekte.

Eylül ayında, imalat PMI genişleme bölgesinde kalmasına ve ihracat tarihi yüksek seviyesini görmesine rağmen sanayi üretiminde motorlu kara taşıtları üretimindeki aylık %14,5’lik azalmanın da etkisiyle aylık düşüş görülmekte. Bu dönemde özellikle otomobil üretiminde dalgalanmalar görmekteyiz. Ağustosta motorlu taşıt büyümesi %25,9 gerçekleşmişti. Eylülde tekstil, ağaç, kağıt, kauçuk, ana metal sanayi gibi arz sıkıntısının öne çıktığı sektörlerde de üretim düştü.

Ekim ayında imalat PMI 51,2’ye gerilerken, ihracat rekor seviyesini yeniledi, elektrik tüketimi tarihi ortalamasına yakın seyretti, reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranı ise sınırlı düştü. Bu açıdan öncü göstergeler karışık sinyal vermekte fakat tedarik zincirindeki sıkıntıların yansıdığı motorlu kara taşıtları ihracatının ekimde %11,7 artması sanayi üretimi için olumlu. Bununla birlikte tedarik zincirindeki sıkıntılar ve yükselen emtia fiyatları, ihracat ve dolayısıyla sanayi üretimi için sınırlayıcı faktörler olarak kalmaya devam edebilir ve önümüzdeki süreçte sanayi üretimi verisinde dalgalanmaya neden olabilir.

Sanayi üretimini aylık bazdaki katkılara göre incelediğimizde, dayanıklı tüketim malı hariç diğer gruplar negatif etkiledi. Yatırımların göstergesi niteliğindeki sermaye malı imalatı üretimi %1 puan ve ihracatın göstergesi niteliğindeki ara malı imalatı üretimi %0,4 puan ve enerji imalatı ise üretimi %0,3 puan aşağı çekti. Yıllık bakıldığında bütün kalemler üretime katkı yaptı. En büyük katkıyı yine ara malı üretimi yapmakta, sermaye malı üretiminin katkısı ise belirgin şekilde azaldı.

Büyümenin talep yönünü göstermesi açısından takip ettiğimiz bir gösterge olan perakende satış hacmi yıllık %15,9 artış kaydetti. Aylık artış hızı ise %0,9’dan %1,2’ye yükseldi. Ciro endeksleri ise aylık bazda bakıldığında toplamda %0,6 artarken, yalnızca sanayi ciro endeksi %0,9 azaldı, inşaat ciro endeksi %3 arttı.
Kasım ayı TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde katılımcılar, enflasyon tahminlerini yukarı çekmeyi sürdürürken, son dönemdeki döviz kuru hareketlerini de dikkate alarak kur tahminlerinde de yukarı yönlü beklentilerini devam ettirmekte. Büyüme ve cari açık beklentisinde ise iyileşme sürüyor.

Katılımcılar, bu yıl sonu TÜFE beklentisini %19,31’e çıkardı. Anketin detaylarına baktığımızda bu yıl sonunda en yüksek TÜFE beklentisi, %21 seviyesinde. (TCMB Enflasyon Raporu’nda TÜFE tahmini bu yıl için %18,4 seviyesinde, tahminin üst bandı ise %19,5 seviyesinde.)

Anket katılımcılarınca 12 ay sonrası ortalama TÜFE beklentisi %15,61 seviyesine çıkarılarak Ocak 2019’dan bu yana en yüksek seviyede. Piyasa Katılımcıları Anketi’nin detayında 12 ay sonrası için en yüksek TÜFE beklentisi ise %20 seviyesinde. (Gelecek sene için Enflasyon Raporu’nda TÜFE tahmini %11,8 olurken, (tahminin üst bandı %14 seviyesinde).)

Aylık enflasyon beklentisine baktığımızda, kasımda %1,77 artış sonrası aralıkta %1,32 artış beklenmekte ve gelecek yılın ilk ayında da %1,80 artış öngörülmekte. Böylece bu aylık enflasyon beklentilerini dikkate aldığımızda yıllık enflasyonun kasım ayında %19,3’e sınırlı yavaşlaması, aralıkta %19,4 ve Ocak 2021’de ise tekrar yükselerek %19,5’e çıkması bekleniyor.

Yıl sonu büyüme beklentisi %9,2’ye çıkarılırken, bu ayarlama ile oluşan baza rağmen gelecek senede değişiklik yapılmamış. Bu sene için büyümede en yüksek beklenti %10,1 olurken, gelecek sene için büyümede en düşük beklenti ise %1,3.

Bu haftaki PPK toplantısında piyasa katılımcıları ortalama olarak 75 baz puanlık indirim bekliyorlar, anketin detaylarına indiğimizde en yüksek beklenti ise 150 baz puanlık bir faiz indirimine işaret ediyor. Piyasa Katılımcıları Anketi’nde gelecek 3 ayda politika faizinin ortalama olarak %14,7 seviyesine gerilemesi bekleniyor ki bu da sınırlı bir faiz indirimine işaret ediyor. 12 ay sonrasındaki politika faizi beklentisi ise %13,8’e işaret etmekte.

İki aydır cari fazla verilmesi, geriye dönük turizm gelirlerindeki olumlu revizeler, ihracatın gücünü koruması, altın ithalatının tarihsel ortalamasının altındaki seyri ve turizm gelirlerinin hız kesse de son çeyreğin başlangıcında önceki dönemlere nazaran daha iyi bir görünüm sergilemesi cari açık tahminlerinde aşağı yönlü revizeleri beraberinde getiriyor. Piyasa Katılımcıları Anketi’nde de cari açık tahminlerinde belirgin iyileşme var. Bu sene için ortalama 19 milyar USD civarında bir cari açık beklentisi varken, gelecek sene beklentisi de belirgin iyileştirilmiş.

Hazine geçen haftaki ihalelerle toplamda 9 milyar TL borçlandı. İç borçlanma stratejisinde kasım ayı borçlanma hedefi 15 milyar TL’ydi. Bu hafta Hazine ihalesi bulunmamakta.

Cuma günü ABD’de kasım ayı öncü Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edildi. Tüketici güveni 71,7’den artan enflasyon nedeniyle salgın sonrası en düşük seviye olan 66,8’e geriledi. Cari durum alt endeksi 77,7’den 73,2’ye, beklentiler alt endeksi ise 67,9’dan 62,8’e geriledi. Enflasyon beklentileri ise artmaya devam etmekte. 1 yıl sonrası enflasyon beklentisi %4,8’den %4,9’a yükseldi. Ayrıca rapora göre katılımcıların çoğu reel gelirlerinde düşüş beklemekte. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde reel tüketim harcamalarında düşüş görülebilir.

Yurt dışı tarafta bu hafta veri takvimine bakıldığında,

  • ABD’de bu hafta salı günü açıklanacak ekim ayı sanayi üretimi ve perakende satışlar verileri ve beklentilerin üstünde gelen TÜFE sonrası Fed yetkililerinin vereceği mesajlar odak noktasında olacak. Eylülde genişleme bölgesinde gelen PMI verilerinin aksine sanayi üretimi aylık bazda %1,3 oranında düşmüştü. Sanayi üretiminde eylül ayındaki sert düşüşte, birikmiş tedarik zinciri sorunları ve üretimi engelleyen girdi sıkıntılarının yanında ağustos ayında etkili olan Ida Kasırgası’nın eylül ayına sarkan etkileri belirleyici olmuş, özellikle, çip tedariki sıkıntısı ile motorlu taşıt ve parça üretimindeki %7,2 oranında düşüş dikkat çekmişti. Kapasite kullanım oranı ise, eylül ayında %76,2’den %75,2 seviyesine gerilemişti. Ekim ayındaki beklenti ise bir önceki ayın yarattığı baz etkisiyle üretim kaybının kısmi telafi edilmesi ve KKO’nun sınırlı yükselmesi yönünde. ABD’de perakende satışlar verisi ise eylül ayında düşüş beklentisine karşılık sürpriz bir şekilde aylık %0,7 artarak iç talebe ilişkin güçlü sinyal vermişti. Bunda salgın sonrası verilen teşviklerin etkisi sebep olarak gösterilmekteydi. Ayrıca artan enflasyonist baskıların da veride artışa neden olduğu tartışılmaktaydı. Ekim ayı beklentisi ise son aylarda düşük seyreden tüketici güvenine rağmen perakende satışların aylık %1,1 artması yönünde. ABD ekonomisinin kasım ayındaki seyrine ilişkin ilk ipuçlarını Fed Bölgesel anketlerinden göreceğiz. Bu kapsamda bugün New York Fed Empire State imalat sanayi endeksi, perşembe günü Philadelphia Fed iş dünyası endeksi ve Kansas City Fed imalat sanayi aktivite endeksi izlenecek. Endekslerin genişleme bölgesinde kalması ve stabil bir seyir izlemeleri beklenmekte. Ayrıca perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları verisinde istihdam piyasasında son dönemde olumlu trendin devam edip etmediği izlenecek. Bir önceki hafta işsizlik maaşı başvuruları salgın sonrası en düşük seviye olan 267 bin kişiye inmişti.
  • Avrupa tarafında ise bugün eylül ayı dış ticaret verileri açıklanacak. Salı günü Euro Bölgesi 3. çeyrek revize büyüme verileri ve çarşamba günü ekim ayı nihai TÜFE ve cuma günü Almanya ÜFE verileri açıklanacak. Euro Bölgesi üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %2,2 büyümüştü. Tedarik zincirindeki sıkıntılar ve enflasyon tarafı toparlanma üzerinde baskı oluştururken, bu dönemde güçlü iç ve dış talep büyümeyi desteklemişti. Bölgenin en büyük ekonomisi Almanya çeyreklik bazda %1,8, Fransa ise %3 büyümüştü. Diğer yandan, Euro Bölgesi’nde eylül ayında öncü verilere göre TÜFE, enerji ve hizmet fiyatlarındaki artışla yıllık bazda %3,4’ten %4,1’e yükselmişti. İngiltere’de ise BoE kararı sonrası çarşamba günü ekim ayı TÜFE verisi odak noktasında olacak. Eylülde TÜFE yıllık %3,2’den %3,1 seviyesine yavaşlamıştı, özellikle restoran fiyatlarındaki yavaşlama bu durumda etkili olmuştu (Geçen sene uygulamaya konulan “Eat Out Help Out”(Dışarıda ye, yardım et) kampanyası ile artan fiyatların yarattığı baz etkili olmuştu). Ekim ayında ise enerji fiyatlarındaki artışla %4’e yakınsaması beklenmekte.
  • Asya tarafında ise çarşamba günü Japonya’nın dış ticaret verileri izlenecek. Artan emtia fiyatlarının ithalata yansımasıyla dış ticaret açığının artması beklenmekte.

Yurt içinde ise, bugün ekim ayı merkezi yönetim bütçe dengesi ve konut satışları, salı günü eylül ayına ilişkin özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu ve eylül ayına ilişkin konut fiyat endeksi, çarşamba günü eylül ayı kısa vadeli dış borç istatistikleri, perşembe günü eylül ayı uluslararası yatırım pozisyonu ve cuma günü ekim ayı TOBB kurulan ve kapanan şirketler istatistikleri açıklanacak. Ayrıca perşembe günü TCMB’nin PPK toplantısı bulunmakta.

  • Bütçe dengesi, eylül ayında 23,6 milyar TL açık verirken, 12 aylık kümülatif bütçe açığı 102 milyar TL’den 96 milyar TL’ye gerilemiş ve bütçe açığı/GSYH oranı da %1,7 seviyesinden %1,6 seviyesine iyileşmişti, bu seviyeler de mayıs ayında gördüğü Aralık 2017’den bu yana en düşük seviyelere yakın gerçekleşmişti. Geçen sene ekim ayı bütçe açığı 4,9 milyar TL idi. Bütçe verisi öncesi izlenen Hazine nakit dengesi ekim ayında 5,2 milyar TL açık verdi. Bu açıdan bütçenin kümülatif bazda yataya yakın seyretmesi olası.
  • Türkiye’de konut satışları eylülde aylık %4,1 yıllık ise %7,6 artmıştı. İpotekli konut satışları ise aylık %8,7 artmıştı, yıllık ise %16,4 azalmıştı. Dikkat çekici olarak toplam konut satışları ve ipotekli konut satışları yılın en yükseğine çıkmıştı. Özellikle eylüldeki ipotekli konut satışlarındaki aylık artışta faiz indiriminin etkisi olmuş olabilir. Bu açıdan ekimde aylık artışın devam etmesi olası gözükmekte.
  • TCMB ekim ayındaki toplantısında politika faizini 200 baz puan indirimle %16 seviyesine çekmişti, arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığını vurgulamıştı. Ayrıca Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizlerin değerlendirildiğini ve bu çerçevede faiz indirimine gidildiğini belirtmişti. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekteydi. TCMB’nin bu haftaki toplantısında ise Foreks Anketi’ne göre indirimlere devam ederek politika faizini 100 baz puan indirimle %15 seviyesine çekmesi bekleniyor.

ŞİRKET HABERLERİ

Koç Holding (KCHOL, Nötr): 07.10.2021 tarihli özel durum açıklaması ile, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından ilan edilen Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketi’ne ait Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanının, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun Hükümleri çerçevesinde yatırım dönemi dahil 40 (kırk) yıl süre ile İşletme Hakkının Verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesi ihalesi kapsamında gerçekleştirilen açık artırma sonucunda, bağlı ortaklığı Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri A.Ş. tarafından verilen 2.531 milyon TL tutarındaki teklifin en yüksek teklif olarak gerçekleştiği, ihale sonucunun kesinleşmesinin ise Rekabet Kurulu ve Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun nihai onayına tabi olduğu belirtilmiştir.

Konuya ilişkin Rekabet Kurulu onayının alınmasını takiben, 12.11.2021 tarih ve 31657 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 11.11.2021 tarih ve 4771 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile ihale kararının onaylandığı anlaşılmaktadır.

Şok Marketler (SOKM, Sınırlı Pozitif): Dijital sahada sinerji oluşturmak amacıyla, Şok Marketler Tic. A.Ş.’de doğrudan/dolaylı pay sahibi olan Yıldız Holding ve iştiraklerinin sahip olduğu bir kısım azınlık payların Getir Perakende Lojistik A.Ş.’ye veya ilişkili şirketlerine satışı için stratejik ortaklık görüşmelerinde bağlayıcı olmayan niyet mektubu imzalanmıştır.

Ziraat Bankası: Ziraat Bankası’nın 3Ç2021’deki solo net dönem karı önceki çeyreğe göre düşük bazın da etkisiyle %64,6 oranında artarak 1.280mn TL’ye yükselmiştir. Ziraat Bankası’nın net faiz gelirleri 3Ç2021’de 8.879mn TL gerçekleşerek çeyreksel bazda %22,3 oranında artarken, net ücret ve komisyon gelirleri %18 oranında büyüme kaydetmiş ve 1.384mn TL’ye yükselmiştir. Banka’nın diğer faaliyet gelirleri de %44,5 oranında artarak 1.343mn TL’ye yükselmiş ve karı desteklemiştir. Öte yandan, ticari zarar 600mn TL artarak 3.175mn TL’ye yükselirken, karşılık giderleri %49,2 oranında artarak 3.096mn TL’ye çıkmıştır. Operasyonel giderler ise hafif düşüş göstermiş ve 3Ç2021’de 3.502mn TL olarak gerçekleşmiştir. Ziraat Bankası’nın 3Ç2021’deki takipteki krediler oranı %2,2, kredi mevduat oranı %87,9 olarak gerçekleşmiştir. Sermaye yeterlilik oranı ise %15,99’dur.

Üçüncü çeyrek karının ardından Ziraat Bankası’nın 9A2021’deki net dönem karı 3.020mn TL olarak gerçekleşmiştir. Banka geçen yılın aynı döneminde 6.089mn TL net kar elde etmişti.

SEKTÖR HABERLERİ

Otomotiv: TOGG Üst Yöneticisi Gürcan Karakaş, “Yeni bir oyuncu olarak biz beş tane model belirledik kendimize ve bunların üzerinde de adım adım uygulamalarımız olacak. Hatta şimdiden C segmentindeki sedanımızın çalışmalarının da başladığından bahsedebilirim. 2022’nin son çeyreğinde seri imalata hazır vaziyette tesislerimizi kurguluyoruz” ifadesini kullandı. (Kaynak: AA)

Ayrıca, OSD verilerine göre, Ekim ayında otomotiv üretimi %28,3 düşüşle 108.078 oldu. Yılın ilk 10 ayında ise %2,5 artışla 1.029.733 adete ulaştı. İhracat ise Ekim ayında %16,4 düşüşle 87.027 adeti gösterdi. Ocak-Ekim döneminde ihracat %5,3 artışla 758.702 adet seviyesinde gerçekleşti.

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Deniz GYO (DZGYO): Şirketin portföyünde bulunan, İstanbul İli, Başakşehir İlçesine bulunan, 30.12.2020 tarihli gayrimenkul değerleme raporuna göre toplam KDV dahil 11,3mn TL ekspertiz değeri olan toplam 13 adet bağımsız bölümün 12.11.2021 tarihinde KDV dahil 15,3mn TL tutarında bedel ile satışı yapılmıştır.

Margün Enerji (MAGEN): 05.02.2021 ile 12.02.2021 tarihlerindeki açıklamalarında duyurduğu üzere Şirket, operasyonel faaliyetlerini kolaylaştırmak, elektrik üretim maliyetlerini düşürmek, santral bakım ve işletme giderlerini azaltmak ve santral yönetimlerini aynı idari çatı altında toplamak amacıyla yapılanma sürecine girmiş ve şirketleri bu kapsamda birleşme işlemlerini gerçekleştirmişti. Yine bu bağlamda Şirketin 04.11.2021 tarihli KAP açıklamasında belirtildiği üzere Margün Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin %100 bağlı ortaklığı olan ve 12.03.2021 tarihinde imzalanan sözleşme ile Kinesis Enerji Yatırımları A.Ş. ve Hasan İnaloğlu’ndan devir alınan Ergün Enerji Üretim San. Ve Tic. A.Ş. şirketin yeni unvanının “Soleil Yenilenebilir Enerji Tic. A.Ş.” olarak değiştirilmesine karar verilmişti. İlgili karar 12.11.2021 tarihinde tescil edilmiş ve 12.11.2021 tarihi itibariyle ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiştir. Bu işlem sonrası birleşme ve ünvan değişikliği çalışmaları tamamlanmıştır.

FAİZ PİYASALARI

Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %16 seviyesinde yatay seyretti. TCMB cuma günü 100 milyar TL’lik (%16’dan, 7 gün vadeli) repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise tamamı haftalık repo ihaleleri kaynaklı 329 milyar TL oldu.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %1,55 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,54-%1,59 bandında hareketin ardından %1,56 seviyesinden günü kapattı.

Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde faizlerde sınırlı düşüşler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda verim eğrisinde faizlerde kısa, orta ve uzun vadeli tarafta 10 baz puana yaklaşan düşüşler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta yatay seyir gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise 40 baz puana yaklaşan yükselişler görüldü.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi