Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (12.07.2021)

SABAH STRATEJİSİ

Geçen hafta ABD on yıllık tahvil faizindeki sert düşüşün yarattığı oynaklık cuma günü yerini anlamlı bir toparlanmaya bıraktı ve ABD’de ana endeksler pozitif bir görüntüyle tarihi zirvelerinde haftayı tamamladılar. ABD’deki pozitif kapanış ve Çin Merkez Bankası’nın zorunlu karşılık oranını indirmesiyle Asya borsalarında da bu sabah belirgin yükselişler gözleniyor. Japon Nikkei endeksi %2’nin üzerinde değer kazanırken, Japonya hariç MSCI Asya Pasifik endeksi yaklaşık %0,7 oranında primli. Geçen hafta %1,24’lere kadar gerileyen ABD on yıllık tahvil faizi ise %1,35 civarında denge bulmaya çalışıyor. Delta varyantına karşın tekrar canlanan reflasyon fiyatlaması, hafta ortasındaki Fed Başkanı Powell’ın sunumuna kadar devam edebilir. Enflasyon görünümü, yüksek aşılanma vs. ye karşın güvercin duruşunu koruyan Powell, Delta varyantı kaynaklı risklerle birlikte bu duruşunu koruyabilir ki bu da piyasalar için bir beklenti oluşturabilir. Salı günü ABD açıklanacak enflasyon ise bu haftanın majör verisi. ABD vadelilerinde hafif geri çekilmeler gözlense de Asya borsalarındaki görüntü ve sakin seyreden TL ile birlikte BIST100 endeksi güne alıcılı bir görüntü ile başlayabilir. Uzun bayram tatili öncesinde bu hafta yurtiçinde gündem yoğun. Sanayi üretimi, perakende satışlar gibi veriler öne çıkarken, çarşamba günü TCMB toplantısı var.

MAKROEKONOMİ

Cari işlemler açığı, mayıs ayında 3,1 milyar USD ile 2,9 milyar USD olan piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşti. Nisan ayında cari açık 1,7 milyar USD gerçekleşmişti. Her ne kadar hizmet gelirlerinde aylık bir artış görsek de mayıs ayında kapanma ve tedarik zincirindeki sıkıntılarla ihracatta aylık kısmi bir yavaşlama yaşandı, bunun da etkisiyle dış ticaret açığı nisana göre artmıştı. Hem dış ticaret açığının aylık artması hem de ikinci ve birincil gelir dengesinin nisana göre daha sınırlı kalmasıyla cari açıkta aylık bir artış görüyoruz.

Ancak bunun kalıcı olmasını beklemiyoruz. Zira haziranda rekor ihracat rakamı görürken, dış ticaret açığının mayısa göre azaldığını görüyoruz. Haziranda aşılama sürecindeki ilerleme ve Rusya’nın Türkiye’ye yönelik kararı ile dış hat yolcu sayısında gördüğümüz artışla birlikte turizm gelirlerinde belirgin bir toparlanma göreceğiz. Bu gelişmeler ışığında haziranda cari açığın 1-1,5 milyar USD gerçekleşebileceğini öngörüyoruz. Geçen sene haziranda 3,1 milyar USD cari açık vermiştik. Dolayısıyla 12 aylık kümülatif cari açık mayıstaki 31,9 milyar USD seviyesinden haziranda 30 milyar USD seviyelerine doğru yavaşlayabilir. Bu seviyeler de cari açık/GSYH* oranının mayıstaki %4,4 seviyesinden haziranda %4’e doğru gerileyebileceğini işaret ediyor. (*2021 1. çeyrek GSYH)

Mayısta 3,1 milyar USD gerçekleşen cari açığın finansman ihtiyacıçoğunluğu diğer yatırımlar kaynaklı olan 4,5 milyar USD’lik net yabancı sermaye girişi ile karşılanmış. 154 milyon USD net hata noksan çıkışı görülüyor. Sermaye girişiyle cari açığın karşılanması ile birlikte rezervlerde 1,3 milyar USD’lik artış gözleniyor.

Hatırda Kalması Gerekenler:

Tedarik zincirindeki sıkıntılar risk faktörü olmayı sürdürse de güçlü küresel imalat sektörü, ihracatı desteklemeyi sürdürüyor, yılın geri kalanında rekabetçi kurun avantajından da yararlanmayı sürdüreceğimizi düşünüyoruz. Altın ithalatındaki gerileme bu senenin cari açık adına en olumlu gelişmelerinden biri olmayı sürdürüyor. Ancak iç talepteki hızlanmayla toplam ithalatın haziranda tekrar artış eğilimi sergilediğini görüyoruz. BDDK’nın taşıt kredilerine ve kredi kartına yönelik aldığı önlemler dolayısıyla tüketim talebinin baskılanması beklenebilir ve ithalattaki yukarı yönlü hareket sınırlanabilir, burada risk faktörü ise hızlanan aşılama sürecinin iç talepte yaratacağı olumlu etkinin uzaması. Ek olarak petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarının seyri ise önemli bir faktör olmaya devam etmekte. Bu arada Rusya’dan Türkiye’ye uçuşların başlamasının da katkısıyla turizmde gelir hedefi yükseltilirken, Delta varyantı kaynaklı riskleri göz ardı etmemekle birlikte turizm sezonunun uzaması olasılığı cari açıkta aşağı yönlü riskleri de gündeme getirmekte. Neticede bu yılı cari açıkta piyasa beklentisinden daha iyi bir rakamla bitirebileceğimizi değerlendiriyoruz. Piyasa beklentisi, 2020’de 37,3 milyar USD gerçekleşen cari açığın, bu sene daralarak 24,7 milyar USD civarında (OVP’deki GSYH’ı baz alarak hesapladığımız oran ~%3,5) gerçekleşebileceği yönünde.

Temmuz ayı TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde katılımcılar, geçen aya benzer şekilde enflasyon, kur ve büyüme tahminlerini yukarı çekmeye devam ettiler. Mayıs ayında kapanma ile birlikte gördüğümüz makroekonomik verilerdeki yavaşlamaya rağmen, haziran ayında açılmayla birlikte ekonomik aktivitedeki artış ve aşılama sürecindeki ilerleme ile bu yıla ilişkin büyüme tahminlerinde yukarı yönlü revize yapıldı ve gelecek sene büyümesinde ise bu senenin büyüme tahmini belirgin yukarı yönlü revize edilmesine rağmen aşağı yönlü güncelleme sınırlı kaldı.

  • Haziran ayında açılmanın da etkisiyle artan iç talep ile beklentilerin üstünde gelen TÜFE’nin, üretici maliyetlerindeki artışların ve bunun sonucunda ÜFE-TÜFE arasındaki farkın artmaya devam etmesinin etkisiyle kısa ve orta vadede enflasyonist beklentilerde yukarı yönlü güncelleme görmekteyiz. Bu haftaki PPK toplantısından geçen ay olduğu gibi bu ay da faizlerde bir değişiklik beklenmediğini görüyoruz.
  • Büyüme tahmininin yukarı çekilmesine rağmen cari açık beklentilerinin ise aşağı yönlü güncellendiğini görmekteyiz. Burada özellikle ihracattaki olumlu seyir (haziran ayı ihracatı 19,8 milyar USD ile rekor seviyelere geldi), turizme ilişkin olumlu haber akışları, aşılama sürecindeki ilerleme, altın ithalatındaki düşme eğilimi ve ithalatta son ay gördüğümüz yükselişe rağmen BDDK’nın iç talebi kısmaya yönelik açıkladığı son makro ihtiyati tedbirlerin ithalatı baskılayacağı beklentisi aşağı yönlü revizede faktör olmuş olabilir. Bununla birlikte son dönemde petrol fiyatlarında gördüğümüz artışın cari açıktaki düşüş beklentisini sınırlandırdığını düşünmekteyiz.

ABD ve Euro Bölgesi’nde enflasyon verileriABD’de sanayi üretimi, Çin’de büyüme başta olmak üzere önemli makroekonomik veriler, Fed Başkanı’nın konuşması, bilanço sezonu ile birlikte yoğun kar rakamları ve Japonya Merkez Bankası faiz kararı bu hafta öne çıkan başlıklar.

ABD’de bu hafta enflasyon verileri ön plana çıkmakta ve hafta boyunca Fed yetkililerinin konuşmaları ve çarşamba günkü Fed Başkanı Jerome Powell’ın, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’ndeki sunumu takip edilecek. Yarın haziran ayına ilişkin TÜFE ve çarşamba günü ise ÜFE verisi izlenecek. ABD’de TÜFE mayısta beklentilerin üstünde son 13 yılın en yükseği olan yıllık %5’e yükselmiş, gıda ve enerjiyi dışlayan çekirdek enflasyon yıllık ise %3,8’e yükselmişti ki bu da 1992’den beri en yüksek seviyeyi işaret etmişti. Üretici fiyatları tarafında ise yıllık ÜFE %6,2’den %6,6’ya yükselmiş ve 2009 sonrası en yüksek seviyeyi görmüştü. Çekirdek ÜFE yıllık %4,1’den %4,8’e yükselmişti. Çeşitli fiyat endekslerinde gördüğümüz artışa rağmen üzere Fed fiyat artışlarının geçici olacağına yönelik pozisyonunu korumakta. Özellikle PMI fiyat alt endekslerinde fiyat baskılarının yüksek seviyelerde kalmasıyla uyumlu olarak enflasyon görünümünde yakın dönemde kayda değer bir değişiklik beklenmemekte. Perşembe günü ise mayıs ayı sanayi üretimi ve cuma günü perakende satışlar verileri takip edilecek. Mayıs ayında sanayi üretimi otomobil üretimindeki artışla aylık %0,8 artmış, kapasite kullanım oranı ise %75,2’ye yükselmişti. Perakende satışlar ise otomobil satışlarındaki azalışla mayıs ayında aylık %1,3 düşmüştü, fakat perakende satışlar teşvikler sayesinde pandemi öncesi seviyenin %16 üzerinde. Neticede ekonominin açılmasıyla insanların hizmet sektörüne harcama yapmasıyla veride aylık düşüş görmekteyiz. Sanayi üretimi ise perakende satışların aksine salgın öncesi seviyenin %4 altında. Ayrıca iç talep tarafı üretimi desteklese de tedarik zincirindeki sıkıntılar veride dalgalanmalara neden olabilmekte, bununla birlikte beklentiler PMI verilerinin de işaret ettiği üzere sanayi üretiminde aylık artışın devam etmesi yönünde şekillenmekte. Perşembe günü yayınlanacak temmuz ayına ilişkin New York Fed Empire State imalat sanayi ve Philadelphia Fed iş dünyası endeksleri ABD ekonomisinin 3. çeyreğe nasıl başladığına dair ipucu verecektir. Ayrıca perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve cuma günü temmuz ayı öncü Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi izlenecek.

Avrupa tarafında da enflasyon verileri öne çıkmakta. Salı günü Almanya’da haziran ayı nihai TÜFE ve cuma günü de Euro Bölgesi nihai TÜFE verisi izlenecek. Euro Bölgesi’nde haziran ayında öncü verilere göre manşet enflasyon %2’den %1,9’a gerilemişti. Nihai veride değişiklik beklenmemekte. Çarşamba günü ise mayıs ayı Euro Bölgesi sanayi üretimi verisi takip edilecek. Küresel ölçekte arz kısıtları ve çip üretimindeki sıkıntıların devam etmesiyle bölgenin en büyük ekonomileri olan Almanya ve Fransa’da mayıs ayı sanayi üretimi daralmıştı. Bu açıdan beklenti bölge genelinde sanayi üretiminde aylık %0,5 düşüş yönünde. Ayrıca bugün Euro Bölgesi Maliye Bakanları toplantısı, ECB’nin yeni enflasyon hedefi belirlemesi sonrası çarşamba günkü ECB Yönetim Kurulu Üyesi Isabel Schnabel’in konuşması ve cuma günü mayıs ayına ilişkin Euro Bölgesi dış ticaret dengesi takip edilecek.

Asya tarafında özellikle Çin ağırlıklı bir veri gündemi mevcut, perşembe günü Güney Kore ve cuma günü ise Japonya Merkez Bankaları toplantıları takip edilecek. Salı günü Çin’de haziran ayına ilişkin dış ticaret verileri, perşembe günü ise sanayi üretimi, perakende satışlar, sabit sermaye yatırımları, işsizlik ve 2. çeyrek GSYH verileri açıklanacak. Baz etkisiyle bir önceki dönemde Çin’in ekonomisi yıllık %18,3 büyümüştü, çeyreklik bazda ise %0,6 artmıştı. Son dönemde vaka sayılarındaki artış ve kısıtlamalar ekonomik toparlanmayı yavaşlatmakta. Son açıklanan PMI verileri de haziranda ivme kaybına işaret etmekteydi. Perakende satışlar ve sanayi üretimi gibi verilerde bunun yansımalarının görülmesi beklenmekte, zira cuma günü gerçekleştirilen zorunlu karşılık indirimi de bu beklentiyi destekler nitelikte. Bununla birlikte ülkede çeyreklik büyümenin bir önceki çeyreğe göre artarak %1 olması öngörülmekte.

Yurt içinde ise bu hafta veri gündemi oldukça yoğun. Bugün haziran ayı konut satışları ve mayıs ayı istihdam verileri, yarın mayıs ayı sanayi üretimi, perakende satışlar ve ciro endeksleri ve özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu istatistikleri ve haftanın son iş günü ise haziran ayı merkezi yönetim bütçe dengesi ve TOBB kurulan ve kapanan şirketler istatistikleri ve mayıs ayına ilişkin konut fiyat endeksi ve uluslararası yatırım pozisyonu takip edilecek. Çarşamba günü TCMB’nin PPK toplantısı bulunmakta. Ayrıca hafta boyunca Hazine ihaleleri izlenecek.

Mayıs ayında hem tam kapanma hem de finansal koşullardaki sıkılık ile aylık konut satışları %38,3 düşerek 59.166 adede geriledi, geçen senenin aynı ayı ile kıyaslandığında %16,2 yüksek kaldı, fakat geçen sene mayıs ayında salgın koşulları baskındı. Geçtiğimiz sene TCMB’nin salgına yönelik olarak izlediği genişlemeci politikalar sonucu düşen faiz oranlarının etkisiyle özellikle geçtiğimiz senenin haziran ve temmuz aylarında konut satışları 200 binli seviyeler civarına gelmişti ve ipotekli konut satışları da rekor seviyeleri görmüştü. Haziran ayında baz etkisi ile yıllık bazda düşüş olacaktır. Aylık bazda ise özellikle açılmanın etkisinin konut satışlarına pozitif yansıyacağını düşünmekle birlikte finansal koşullardaki sıkılaşma ile konut satışları istatistiğinde çok fazla değişim beklememekteyiz.

Nisan ayında mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %13’ten %13,9’a yükselmişti. İşsiz sayısı aylık 275 bin kişi artarken, istihdamın 193 bin kişi azalması (sanayi istihdamı 212 bin azalışla büyük çoğunluğunu oluşturuyor) işsizlik oranını yukarı çekmişti. İş gücüne katılma oranı ise %51,2’den %51,3’e çıkmıştı. Mayıs ayında tam kapanmanın istihdam verileri üzerine yansımasını izleyeceğiz. Mayıs ayı İŞKUR verileri kayıtlı işsiz sayısının %0,6 azaldığını, açık işlerin ise 9 bin kişi arttığını, işe yerleştirmelerin ise 37 bin kişi azaldığını göstermekte. Haziran ayında ise veriler açılma ile birlikte özellikle hizmet istihdamı kaynaklı istihdam piyasasında daha iyi bir görünüme işaret etmekte.

ŞİRKET HABERLERİ

Çimsa (CIMSA, Nötr): Buñol Beyaz Çimento Fabrikasının satın alımına ilişkin kapanış işlemleri tamamlanmış olup, söz konusu fabrika sermayesine %40 oranında iştirak edilen Cimsa Sabanci Cement BV’nin %100 bağlı ortaklığı olan Cimsa Cementos Espana S.A.U. tarafından 09.07.2021 tarihinde sözleşme gereği yapılan düzeltmelerle birlikte 155,2mn USD bedel karşılığı satın alınmıştır.

Enerjisa (ENJSA, Nötr): Elektrik Dağıtım Şirketleri olan İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş., Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin işyerleri ile ilgili olarak TES-İŞ Sendikası (Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası) ile devam eden Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri taraflar arasında varılan mutabakat neticesinde 01.03.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve 3 yıl süreli olarak anlaşma ile sonuçlanmıştır.

Halkbank (HALKB, Nötr): Banka, 30 milyar TL tutara kadar yurt içinde finansman bonosu ve/veya tahvil ihraç tavanı onayı için Sermaye Piyasası Kurulu’na başvuruda bulunulduğunu duyurmuştur.

Türk Hava Yolları (THYAO, Nötr): 01.07.2021 itibariyle, yurtiçi personel ile operasyonları başlayan hatlarda görev yapan yurtdışı personel maaşlarına enflasyon farkının üzerine minimum %10 olmak üzere ücret zammı yapılmasına karar verilmiştir.

SEKTÖR HABERLERİ

Enerji: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından elektrik piyasasında 85 şirkete üretim lisansı verildi.

Otomotiv: Otomotiv çip krizini aşamıyor. OSD Başkanı Haydar Yenigün, tedarik sıkıntısının öngörülerinin de üzerinde uzadığını dile getirerek, yılsonu ihracat hedeflerini nisan ayına göre yaklaşık 80 bin adet aşağı çektiklerini söyledi. OSD, nisanda yıllık ihracat hedefini 1 milyon 100 bin adete düşürülmüştü. Yenigün’e göre, “Çip sorunu 2022’nin ikinci çeyreğine uzayabilir.” Toyota Türkiye üst yöneticisi Ali Haydar Bozkurt da satabileceklerinin yarısı kadar araç geldiğini ifade ederek, Önümüzdeki aylarda da durum böyle devam edecek gibi görünüyor” diyor. Çip krizinin otomotiv endüstrisinde yarattığı kayıp artıyor. OSD Başkanı Haydar Yenigün, genel tedarik sıkıntısındaki süreçlerin yılsonu üretim ve ihracat tahminlerinde güncelleme yapmaları ihtiyacını doğurduğunu söyledi. Kaynak: Dünya

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Ulusoy Un (ULUUN): Birleşmiş Milletler Food Programme (WFP) tarafından açılan Buğday Unu ihalesine 06.07.2021 tarihinde verilen teklif kapsamında firma uhdesinde kalan miktar 01.08.2021 – 20.08.2021 tarihleri arasında teslim edilecektir.

FAİZ PİYASALARI

Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19 seviyesinde yatay seyretti. TCMB cuma günü 61 milyar TL’lik (%19’dan, 7 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı, toplam fonlama tutarı ise tamamı haftalık repo ihaleleri kaynaklı 299 milyar TL oldu.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %1,30 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,30-%1,36 bandında hareketin ardından %1,36 seviyesinden günü kapattı.

Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisinde günlük bazda kısa vadeli tarafta faizlerde yatay seyir gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise sınırlı düşüşler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta faizlerde yatay hareket gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta faizlerde 5 baz puana varan sınırlı düşüşler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 20 baz puana yaklaşan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta faizlerde 10 baz puana yaklaşan yükselişler görüldü.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi