Borsa Şirket Haberleri / Ziraat Yatırım – (1.08.2022)

SABAH STRATEJİSİ

Fed’in daha yavaş faiz artırımına gidebileceği beklentileri ve genel olarak tahminlerin üzerinde gelen finansallarla ABD borsaları iyi bir haftayı geride bıraktı. S&P500 endeksi geçen hafta %4,3 oranında prim yaptı. Bu haftaya ise ABD vadelilerinin kısmi kar satışları ile başladığını izliyoruz. Diğer yandan, Çin’den zayıf gelen PMI rakamlarına karşın Japonya hariç Asya Pasifik endeksi yatay. Küresel yavaşlama endişelerinin sürdüğü ortamda bugün ve hafta genelinde açıklanacak makro verilerin risk iştahı üzerinde belirleyici olması beklenebilir. Bugün Avrupa ve ABD’de açıklanacak temmuz ayı PMI verileri dışında yine ABD’de ISM endeksi takip edilecek. Cuma günü de ABD’de kritik tarım dışı istihdam verisi var. Yurtiçi tarafta ise bu sabah imalat PMI, çarşamba günü enflasyon verisi öne çıkıyor. Borsa İstanbul tarafına bakıldığında, cuma günü iyi gelen ikinci çeyrek finansallarının net bir şekilde fiyatlandığını izledik. Endeks ağırlığı yüksek ve daha önce endeksin gerisinde kalan hisselerin yükselişte başı çekmesi yukarı yönlü hareketin devamı açısından önemli bir sinyal olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda, yurtdışı piyasalardaki görüntüye karşın endeksin güne hafif artıda başlayabileceğini düşünüyoruz. Gün içerisinde de alıcılı bir seyir beklerken, 2.615 yakın hedef olarak izlenebilir.

MAKROEKONOMİ

Yurt içinde, TÜİK tarafından haziran ayı dış ticaret dengesi verisi yayınlandı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere göre haziranda ihracat aylık %5,5, ithalat ise aylık %0,1 arttı. Arındırılmış verilere göre mayısta 9,1 milyar USD dış ticaret açığı verilirken, haziranda 8 milyar USD’ye yavaşladı. Rekor dış ticaret açığını yaklaşık 10 milyar USD ile ocak ayında görmüştük.

  • Arındırılmamış verilere göre ise dış ticaret açığı 8,17 milyar USD gerçekleşti. İthalat ve ihracat rekor seviyesinde. Enerji ithalatı artışını sürdürüyor, haziranda Brent petrolün varil fiyatında ortalama %5 civarında düşüş görsek de enerji ithalatındaki artışın sürdüğünü görüyoruz ki ısınma ihtiyacı olmamasına rağmen hizmet sektörünün canlı seyretmesinin de etkisiyle enerji ithalatı ocakta gördüğümüz rekor seviyeye yakın ki bu durumda kur gelişmeleri de etkili olmuş olabilir. Altın ithalatı aylık hız kesse de 2021 yılının ortalamasının üzerinde seyrederek ithalatı artıran unsurlardan bir diğeri. Toplam ithalatın ise aylık bazda en çok Rusya, Çin, Ukrayna ve Suudi Arabistan kaynaklı arttığı görülmekte.
  • Almanya, İngiltere, ABD, Hollanda, Rusya, Irak ve İtalya’ya güçlü artışlar ihracattaki artışın bir gerekçesi olmakta. AB ülkeleri ve diğer ülkeler olarak ihracatı incelediğimizde diğer ülkelere toplam ihracatın rekor seviyede olduğunu görüyoruz ki, bu artışta Diğer Avrupa, Yakın ve Orta Doğu ve Kuzey Amerika ülke gruplarındaki artış belirleyici oldu. Fasıllar bazında aylık miktarsal değişim olarak baktığımızda ihracatın, başlıca kazan ve makinalar, motorlu kara taşıtları, örme giyim eşyası, elektrikli makine ve demir veya çelikten eşya kaynaklı arttığı görülmekte.
  • Haziranda rekor seviyeye çıkan ihracatın, temmuzda muhtemelen tatil nedeniyle iş günü kayıplarının da etkili olmasıyla aylık olarak kısmi yavaşlayabileceğini hesaplıyoruz. Orta vadede ise dış talepteki olası yavaşlama ihracatta aşağı yönlü riskleri gündeme getirebilir, ancak ihracatçıların pazar çeşitlendirme esnekliğinin buradaki kayıpları sınırlayabilecek bir unsur olabileceğini değerlendirmeyi sürdürüyoruz.
  • ”TCMB de Enflasyon Raporu’nda; Euro Bölgesi’nin dış talebe olan katkısının azaldığının görüldüğünü belirtti, ancak enerji fiyatlarının tarihsel olarak yüksek seviyelerde kalmasının Türkiye’nin ihracatında önemli bir paya sahip olan Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi enerji ihracatçısı ülkelerin gelirlerini artırma potansiyelinin dış talepteki gerilemeyi sınırlayabileceğini değerlendirmekte.” Bu arada EUR/USD paritesindeki seyir de ihracata baskı oluşturabilecek bir etmen olarak izlenmekte.
  • Buna ek olarak yetkililerin son dönemde attığı adımların iç talep ve firmalar aracılığıyla ithalat kanalına yansıması izlenmeye devam ediliyor. Küresel büyümedeki yavaşlamanın ise ithalat üzerinde de emtia fiyatlarında normalleşme ile aşağı yönlü baskı oluşturma ihtimalini de izlemeyi sürdürüyoruz.

Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından haziran ayına ilişkin gelen yabancı ziyaretçi sayısı istatistikleri yayınlandı. Haziran ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı aylık %29,5 artış sergileyerek güçlü seyrini sürdürürken, yıllık bazda artış hızı ise geçen yılın aynı ayında salgın kapsamında uygulanan kısıtlamaların hafifletilmesinin etkisiyle %313,7’den %144,9’a yavaşlamakla birlikte güçlü görünümünü korudu. Böylece gelen yabancı ziyaretçi sayısı haziran ayında 5 milyon kişi seviyesine yükseldi, salgın öncesi dönem olan 2019 yılı Haziran ayında ise 5,3 milyon kişiydi. Dolayısıyla ziyaretçi sayısı, turizm gelirlerinde rekor seviyeleri gördüğümüz yıl olan 2019 seviyelerine oldukça yaklaşmış gözükmekte.

  • Özellikle yıllık bazda en yüksek artışlar, İngiltere, Malezya, Avustralya, Singapur ve Güney Afrikalı yabancı ziyaretçilerde gözlenirken, son dönemde ikili ilişkilerimizin iyileşme kaydettiği Suudi Arabistan, Ermenistan ve Birleşik Arap Emirleri kaynaklı yabancı ziyaretçi sayılarında da güçlü artışlar görülmekte.

Diğer yandan, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Ağustos-Ekim dönemine ilişkin İç Borçlanma Stratejisi Raporu yayınlandı. Buna göre, ağustos ayında 80,9 milyar TL iç borç servisine karşılık 69,2 milyar TL iç borçlanma, eylül ayında 29,8 milyar TL iç borç servisine karşılık 40 milyar TL iç borçlanma ve ekim ayında ise 61,8 milyar TL iç borç servisine karşılık 40 milyar TL iç borçlanma yapılması öngörülmekte. Ayrıca söz konusu üç aylık dönemde dış borçlanmaya gidilmemesi öngörülüyor. Bir önceki takvimle kıyaslandığında ise ağustos ayı için 5 yıl vadeli 6 ayda bir kira ödemeli kira sertifikası ve 14 ay vadeli kuponsuz devlet tahvili ihracının programdan çıkarıldığı, 10 yıl vadeli 6 ayda bir kira ödemeli kira sertifikası ve 2 yıl vadeli 6 ayda bir kupon ödemeli ABD doları cinsi devlet tahvili ihracının programa eklendiği görülmekte.

ABD tarafında, Fed’in özellikle aylık bazdaki fiyat gelişmelerinin seyri kapsamında takip ettiği PCE deflatör (çekirdek dahil) haziran ayı verileri ile kişisel gelirler ve harcamalar verileri takip edildi. Buna göre, PCE deflatör aylık bazda %0,6’dan %1’e hızlanırken, yıllık bazda ise %6,3’ten %6,8’e yükselerek beklentileri aştı. Kişisel harcamaların artış hızı ise artan enflasyonist baskılara karşın haziranda %0,3’ten %1,1’e yükselerek beklentilerin üzerinde geldi. Özellikle, benzin istasyonları harcamalarındaki artış belirleyici oldu, buna karşın enflasyondan arındırılmış kişisel harcamalar ise aylık %0,1 ile oldukça sınırlı bir artış kaydetti. Kişisel gelirler ise ücretlerdeki ve mülk sahiplerinin gelirlerindeki artışların etkisiyle bir önceki aya benzer şekilde %0,6 oranında artmakla birlikte artış hızı enflasyonun altında kalmaya devam etti.

Diğer yandan, Avrupa genelinde yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH büyüme öncü verileri takip edildi. Rusya ve Ukrayna savaşının ekonomiler üzerindeki etkileriyle yılın ikinci çeyreğinde Euro Bölgesi genelinde çeyreklik bazda %0,2 civarında büyüme beklenmesine karşın hizmet sektöründeki canlılık ve mali desteklerin etkisiyle %0,7 oranında büyüdü, bölge ekonomisi birinci çeyrekte ise %0,5 oranında büyüme sergilemişti.

  • Bölgede üye ülkelerin ekonomilerine bakıldığında ise, ikinci çeyrekte Almanya ekonomisi %0 büyümeyle (beklenti: %0,1 büyüme) durağan seyrederken, Fransa ekonomisi %0,5 büyümeyle (beklenti: %0,2 büyüme) ve İtalya ekonomisi ise %1 büyümeyle beklentilerden (beklenti: %0,3 büyüme) daha iyi görünüm sergiledi. Bu kapsamda, ikinci çeyrekte artan enflasyonist baskılar ve enerji arz güvenliğine ilişkin endişelerin en fazla Almanya ekonomisini etkilediği gözlenmekte.

Bunun yanında, Euro Bölgesi’nde temmuz ayı öncü TÜFE, aylık %0,8’den %0,1’e yavaşlarken, yıllık bazda ise %8,6’dan %8,9 seviyesine yükselerek yeni bir rekor seviyeye ulaştı. Ayrıca gıda ve enerji fiyatlarını dışlayan çekirdek TÜFE de yıllık bazda %3,7’den %4’e yükselerek rekor kırdı. Son dönemde küresel çapta kısmi gerileyen emtia fiyatlarına karşın, özellikle son günlerde Avrupa’ya yönelik Rusya kaynaklı doğal gaz tedarikine ilişkin artan endişeler, enflasyonda enerji kaynaklı enflasyonist baskıların artması riskini canlı tutmakta.

Ayrıca hafta sonu Çin’de temmuz ayına ilişkin imalat ve imalat dışı resmi PMI verileri açıklandı. Buna göre, imalat sektörü resmi PMI, haziran ayında salgın kısıtlamalarının gevşetilmesiyle 50,2’ye yükselerek büyüme bölgesine geçmesinin ardından temmuz ayında ülkenin birkaç şehrinde koronavirüs vakalarının artmasıyla sıfır Covid politikası kapsamında uygulanan karantinalar ve küresel ekonomik görünüme ilişkin artan resesyon endişeleri nedeniyle 49’a gerileyerek yeniden daralma bölgesine geçti. Diğer yandan, ülkede ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlama ve küresel emtia fiyatlarındaki ılımlı seyrin de etkisiyle girdi ve ürün satış fiyatlarında düşüşler kaydedilmesi enflasyonist baskıların hafiflediğine işaret etti. İnşaat ve hizmet sektörlerini kapsayan imalat dışı resmi PMI ise, temmuzda 54,7’den 53,8’e hafif gerileyerek beklentilerin üzerinde düşüş sergiledi. Çin hükümeti bu yıl ülke ekonomisinin %5,5 civarında büyümesini hedeflemekte, ancak PMI verileri gibi öncü göstergeler hedefe ulaşılamayacağını göstermekte. Nitekim IMF’nin Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nda, Çin ekonomisinin büyüme tahmini bu yıl için 1,1 puanlık aşağı yönlü revizyonla %3,3’e çekilmişti.

Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,

  • ABD tarafında, bugün temmuz ayına ilişkin S&P Global nihai imalat PMI ve ISM imalat sanayi PMI endeksleri, çarşamba günü ise S&P Global nihai hizmet PMI ve ISM imalat dışı PMI endeksleri takip edilecek. Temmuzda imalat öncü PMI, büyüme bölgesindeki seyrini sürdürmüş ancak son iki yıldaki en yavaş büyümeye işaret etmişti. Temmuzda hizmet öncü PMI ise sert şekilde gerileyerek daralma bölgesine geçmiş ve Mayıs 2020’den bu yana görülen en keskin daralmaya işaret etmişti. ABD’de hizmet PMI’ın daralma bölgesine girmesinde, enflasyonist baskılarla artan yaşam maliyeti ve Fed’in hızlanan parasal sıkılaştırma süreciyle birlikte sıkılaşan finansal koşulların tüketicileri olumsuz etkilemesinin etken olduğu görülmekte. Ayrıca bugün konut piyasası verilerinden haziran ayına ilişkin inşaat harcamaları verisi açıklanacak. Öncesinde açıklanan haziran ayı konut verileri, Fed’in sıkılaştırıcı adımlarının etkisiyle konut piyasasındaki zayıf seyre işaret etmişti. Bunun yanında, çarşamba günü haziran ayı dayanıklı mal siparişleri nihai verisi takip edilecek. Diğer yandan, üretimin görünümüne ilişkin sinyaller verecek olan verilerden çarşamba günü haziran ayı fabrika siparişleri verisi takip edilecek. Fabrika siparişlerinin, mayısta aylık %1,6 oranında güçlü artışın ardından haziran ayında %0,9 artış kaydederek imalat PMI verilerinin de teyit ettiği üzere üretim artışı hızında yavaşlamaya işaret etmesi beklenmekte. Ayrıca perşembe günü haziran ayına ilişkin dış ticaret dengesi verisi açıklanacak. ABD’de mayıs ayında dış ticaret açığı, ihracatın rekor seviyeye ulaşmasının da etkisiyle aylık 85,5 milyar USD’ye gerileyerek son beş ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. Dış ticaret açığının haziran ayında 81,5 milyar USD seviyesine yavaşlaması bekleniyor. Öte yandan, istihdam piyasası verilerinden, yarın haziran ayı JOLTS açılan iş sayısı verisi, perşembe günü haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi ve cuma günü ise temmuz ayı tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri takip edilecek. ABD’de haziran ayında tarım dışı istihdamı 372 bin kişi artışla beklentilerin (268 bin kişi) üzerinde gelerek istihdam piyasasındaki olumlu seyri teyit etmişti. İşsizlik oranı ise %3,6’da yatay seyretmiş ve böylece salgın öncesi dönemden bu yana en düşük seviyede kalmayı sürdürmüştü. Enflasyonun seyri açısından bakılan ücretlerdeki artış hızı ise aylık %0,4’ten %0,3’e, yıllık ise %5,3’ten %5,1’e hafif gerilemişti. Fed Başkanı Powell geçen haftaki FOMC toplantısının ardından yaptığı konuşmasında, iş gücü piyasasının son derecede sıkı olduğunu ancak iş gücü talebinde biraz yavaşlama olabileceğine dair işaretler bulunduğunu belirtmişti. Nitekim son dönemde ABD’de bazı büyük şirketlerin işe alımları yavaşlatma planlarını açıklamaları nedeniyle işsizlik maaş başvurularında kısmi artış, iş gücü piyasasına ilişkin kısmi yavaşlamaya dair sinyal vermekte. Ayrıca Powell, para politikasındaki kararlarına yön vermesi adına eylül ayı toplantısına kadar 2 istihdam ve 2 enflasyon verisi göreceklerini vurgulamıştı. Ayrıca hafta boyunca Fed üyelerinin gerçekleştireceği konuşmalar da Fed’in para politikasına yönelik sinyaller bakımından yakından takip edilecektir.
  • Avrupa genelinde bugün temmuz ayına ilişkin S&P Global nihai imalat PMI verileri ve çarşamba günü S&P Global nihai hizmet PMI verileri takip edilecek. Temmuz ayında bölge genelinde imalat PMI’lar İngiltere hariç daralma bölgesine geçerken, hizmet PMI’lar ise Almanya’da daralma bölgesine geçmişti, ancak diğer bölgelerde ise büyüme bölgesindeki seyirlerini sürdürmüştü. Öte yandan, imalat ve hizmet sektörlerinde gelecek döneme ilişkin iyimserlik göstergelerindeki önemli düşüşler, önümüzdeki dönemde PMI verilerinin düşüş yönünde baskı altında kalmaya devam edeceğine ve Euro Bölgesi’nin ikinci yarıda resesyona girebileceğine işaret etmekteydi. Bunun yanında, bölgede iç talebin seyrine ilişkin olarak bugün Almanya’da ve çarşamba günü ise Euro Bölgesi’nde haziran ayı perakende satışlar verileri takip edilecek. Özellikle, Almanya’da ağustos ayına ilişkin GfK tüketici güveni endeksinin ve Euro Bölgesi’nde temmuz ayı tüketici güven endeksinin, artan enflasyonist baskılar, satın alma gücünün olumsuz etkilenmesi, resesyona ilişkin endişeler ve son günlerde Rusya kaynaklı doğal gaz arzına yönelik endişelerin enflasyonun seyrine yönelik belirsizliği artırmasının etkisiyle rekor düşük seviyelere gerilemesi, önümüzdeki dönemde bölgede tüketim harcamalarının baskı altında kalabileceğine işaret etmekte. Ayrıca Almanya’da üretimin seyrine ilişkin olarak perşembe günü haziran ayı fabrika siparişleri ve cuma günü ise sanayi üretimi verileri takip edilecek. Öte yandan, küresel ticaretin görünümüne ilişkin de sinyal verecek olan Almanya haziran ayı dış ticaret verileri çarşamba günü açıklanacak. Diğer yandan, perşembe günü İngiltere’de BoE’nin faiz kararı takip edilecek. BoE, haziran ayındaki toplantısında faizleri 25 baz puan artırarak %1,25’e çekmişti. BoE Başkanı Bailey, temmuz ayının sonlarında yaptığı açıklamada Banka’nın ağustos ayında gerçekleştireceği toplantısında enflasyon ile mücadelenin hızlandırılması amacıyla politika faizinin 50 baz puan artırılmasını gündeme aldıklarını belirtmişti. Bu kapsamda, BoE’nin bu haftaki toplantısında politika faizini 50 baz puanlık artışla %1,75 seviyesine yükseltmesi bekleniyor.
  • Asya tarafında ise, çarşamba günü Çin’de temmuz ayına ilişkin Caixin hizmet sektörü PMI verisi takip edilecek. Haziran ayında endeks, Çin’de salgın kısıtlamalarının gevşetilmesi ve artan mobilitenin etkisiyle 41,4’ten 54,5 seviyesine sert yükselişle büyüme bölgesine geçmişti. Bunun yanında, yarın Avustralya Merkez Bankası’nın faiz kararı bulunmakta. Banka, geçen ayki toplantısında politika faizini 50 baz puanlık artışla %1,35 seviyesine yükselterek 2019 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkarmıştı. Banka’nın bu haftaki toplantısında da politika faizini 50 baz puan artırarak %1,85 seviyesine yükseltmesi bekleniyor.

Yurt içinde ise, bugün temmuz ayı S&P Global/İSO imalat PMI endeksi, yarın mayıs ayına ilişkin finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri istatistikleri, çarşamba günü temmuz ayı TÜFE ve ÜFE verileri, perşembe günü temmuz ayı reel efektif döviz kuru endeksi ve cuma günü ise temmuz ayı Hazine nakit dengesi verisi takip edilecek. Ayrıca perşembe günü TCMB tarafından temmuz ayı Aylık Fiyat Gelişmeleri Değerlendirmesi Raporu yayınlanacak.

  • S&P Global/İSO Türkiye imalat PMI haziranda 49,2’den 48,1’e gerilemiş ve 4 aydır daralma bölgesinde kalmaya devam etmişti. Raporda üretim ve yeni siparişlerde yavaşlama olduğu vurgulanmaktaydı. İstihdamın artmaya devam ettiği fakat ivme kaybettiği belirtilirken, enflasyonist baskıların güçlü seyrettiği belirtilmekteydi. Öncesinde açıklanan güven endeksleri üçüncü çeyreğe, ikinci çeyreğin ortalamasından daha zayıf bir başlangıca işaret etmişti, bununla birlikte kapasite kullanım oranı gücünü korumuştu, dolayısıyla imalat PMI verisi bu seviyelere yakın seyrini sürdürebilir.
  • Haziran ayında TÜFE, Bloomberg piyasa beklentisi olan %5,7 seviyesinin altında aylık %4,95 artmıştı, yıllık bazda %73,5’ten %78,62’ye yükselmişti. ÜFE ise haziran ayında aylık %6,77 artışla önceki aya göre artış hızını nispeten yavaşlatmıştı ve yıllık bazda %132,16’dan %138,31’e yükselmişti. ÜFE’deki yükselişin sürmesi TÜFE üzerindeki maliyet baskısının hız kesmeden devam ettiğine işaret etmekteydi. Bloomberg Anketi’ne göre temmuzda TÜFE’nin, aylık medyan %2,70 seviyesinde gerçekleşmesi ve yıllık bazda medyan %80,28 seviyesine yükselmesi, Foreks Anketi’ne göre ise TÜFE’nin, aylık medyan %3 seviyesinde artması ve yıllık bazda medyan %81,30 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Geçen hafta TCMB tarafından yılın üçüncü Enflasyon Raporu’nda, TCMB’nin enflasyon tahmin patikası, ekim ayında enflasyonda tepe noktanın yıllık %80-90 bandında bir düzeyle görülebileceğine işaret etmekteydi.
  • Haziran ayına ilişkin reel efektif döviz kuru endeksi aylık %4 düşüşle 53,33’e gerilemişti ve böylece son beş ayın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti.
  • Hazine nakit dengesi mayıs ayında 149,2 milyar TL fazla vermesinin ardından haziran ayında 26,6 milyar TL açık vermişti. 12 aylık kümülatif nakit açığı 28,6 milyar TL’den 48 milyar TL’ye yükselmişti. Faiz dışı denge ise haziran ayında 14,6 milyar TL açık verirken, kümülatif faiz dışı fazla 151 milyar TL olmuştu. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın temmuz-eylül dönemi iç borçlanma stratejisinde temmuz ayı iç borçlanma hedefi 25 milyar TL olarak açıklanmıştı. Hazine temmuz ayında hesaplamalarımıza göre borçlanma hedefinin oldukça üzerinde 39,9 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirdi ve temmuz ayında iç borç anapara ödemesinin 1,1 milyar TL olduğunu varsaydığımızda Hazine’nin 38,8 milyar TL net iç borçlanma gerçekleştirdiğini hesaplamaktayız. Hazine temmuz ayında uluslararası piyasalarda dış borçlanmaya gitmedi, dış borç anapara ödemesinin ise 1,2 milyar TL olduğunu varsaydığımızda 1,2 milyar TL net dış borç ödemesi gerçekleştirdiğini öngörmekteyiz. Böylelikle Hazine’nin temmuz ayında toplamda yaklaşık 37,6 milyar TL net borçlanma gerçekleştirdiğini hesaplıyoruz. Temmuz ayında Hazine’nin TCMB Analitik Bilanço’dan (28 Temmuz tarihli veriler kullanılarak) kasa hareketlerine baktığımızda kasa bakiyesinin bir önceki aya göre 139,7 milyar TL tutarında belirgin azaldığını görmekteyiz. Bu açıdan temmuz ayında Hazine nakit dengesinin açık verebileceğini beklemekteyiz.

ŞİRKET HABERLERİ

Akçansa (AKCNS, Sınırlı Pozitif): Akçansa’nın 2Ç2022’deki ana ortaklık net dönem karı 230,6mn TL gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı döneminde 68,5mn TL ana ortaklık karı açıklanmıştı. Bizim beklentimiz Şirket’in bu çeyrekte 200mn TL kar elde edebileceği yönündeyken, piyasanın ortalama kar beklentisi 199mn TL idi. Tahminimizdeki sapmada operasyonel performansın beklentimizin üzerinde gerçekleşmesi etkili olmuştur. Şirket’in satış gelirleri 2Ç2022’de 2.044mn TL (Beklenti: 1.927mn TL) gerçekleşerek yıllık %192,6 oranında artarken, yurtiçi satışlar aynı dönemde %237,7 artış göstererek 1.412mn TL olmuştur. Yurtdışı satış gelirler ise %127,3 artarak 631,6 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, brüt kar 2Ç2022’de 398,9mn TL olmuş ve yıllık %168 oranında artış göstermiştir. Faaliyet giderleri 48,8mn TL gerçekleşen Şirket’in FAVÖK’ü ise 380,8mn TL gerçekleşerek (Beklenti: 341mn TL) aynı dönemler itibarıyla %156,1 oranında artış kaydetmiştir. FAVÖK marjı da %18,6 olmuştur. (2Ç2021: %21,3) Diğer yandan, Şirket bu çeyrekte 36mn TL net finansman gideri yazmıştır.

İkinci çeyrek karı sonrasında Akçansa’nın 1Y2022’deki net dönem karı yıllık %257,6 oranında artarak 333,7mn TL’ye yükselmiştir.

İş GYO (ISGYO, Nötr): İş GYO 2Ç2022’de 67,1mn TL net dönem karı yazmıştır. Bizim kar beklentimiz 66mn TL iken, piyasanın ortalama kar beklentisi ise 63mn TL idi. Şirket bir önceki yılın ikinci çeyreğinde 8,2mn TL zarar açıklamıştı. İş GYO’nun satış gelirleri 2Ç2022’de 171,8mn (Beklenti: 167mn TL) TL gerçekleşerek yıllık %82,9 oranında büyüme kaydetmiştir. Bu gelirlerin 88,8mn TL’si kira gelirleri (üst hakkı gelirleri dahil), 78,7mn TL’si konut satışlarından oluşmuştur. Kira gelirleri yıllık %54,8, konut satışları %129,6 oranında artış kaydetmiştir. FAVÖK ise 108,3mn TL ile (Beklenti:102mn TL) yıllık %152,6 oranında artış kaydetmiştir. FAVÖK marjı da %53 (2Ç2021: %45,6) olmuştur. Öte yandan, Şirket yılın ikinci çeyreğinde 54,3mn TL net finansman gideri kaydetmiştir.

İkinci çeyrek karı sonrasında İş GYO’nun 1Y2022’deki net dönem karı 133,2mn TL’ye yükselmiştir. Şirket geçen yılın aynı döneminde 4,6mn TL zarar yazmıştı.

Otokar (OTKAR, Sınırlı Pozitif): Otokar’ın 2022 yılı ikinci çeyrek ana ortaklık net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %18,4 oranında artarak 342,3mn TL’ye yükselmiş ve hem ortalama piyasa beklentisi 323mn TL’nin hem de bizim beklentimiz olan 334mn TL’nin biraz üzerinde gerçekleşmiştir. Şirketin FAVÖK’ü ise 373,9mn TL ile 303mn TL’lik beklentimizi aşmıştır. Otokar’ın 2Ç2022’de satış gelirleri, toplam satış adedinin %57 oranında artarak 791’e yükselmesi ve kurlardaki yüksek artışın olumlu katkısıyla %139,9 oranında artarak 2.357mn TL’ye yükselmiştir. Diğer taraftan satışların maliyeti ise aynı dönemde %173,1 oranında artmış ve buna bağlı olarak brüt kar %89,3 oranında artarak 737,9mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar marjı da %39,7’den %31,3’e gerilemiştir. Satış adetleri artmasına karşın zırhlı araç satış adetlerindeki gerileme brüt kar marjının gerilemesinde önemli etken olmuştur. Operasyonel giderler ise aynı dönemde %127,3 oranında artarken, diğer faaliyetlerden gelirler 45,1mn TL’den 103,1mn TL’ye yükselmiştir. Böylece Otokar’ın net faaliyet karı %70,2 oranında artarak 440,6mn TL’ye yükselmiştir. Şirketin FAVÖK’ü de aynı dönemde %55,1’lik artışla 373,9mn TL’ye yükselmiştir. Şirket iştiraklerden 2Ç2022’de 4mn TL gider kaydetmiştir. Finansman tarafında ise 112,7mn TL’lik gider (2Ç2021 58,6mn TL gider) kaydedilirken, 17,1mn TL’lik vergi geliri sonrası 2Ç2022 net dönem karı 342,3mn TL olarak gerçekleşmiştir.

İkinci çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in Ocak-Haziran dönemi net dönem karı %36,9 oranında artarak 542,8mn TL’ye yükselmiştir.

Karsan Otomotiv (KARSN, Nötr): Şirket, Romanya Bükreş Belediyesi’nin açmış olduğu 100 adet 12 metre Elektrikli Otobüs ve Şarj Ünitesi alım ihalesine teklif verilmek suretiyle katılım sağlamıştır.

Sasa Polyester (SASA, Nötr): Kredi derecelendirme kuruluşu JCR Avrasya Derecelendirme Hizmetleri A.Ş., Şirketin Uzun Vadeli Ulusal Kredi Derecelendirme Notunu A+ (Tr) (Stabil Görünüm), Kısa vadeli Ulusal Kredi Derecelendirme Notunu J1 (Tr) (Stabil Görünüm), Uzun Vadeli Uluslararası Kredi Notunu BB- (Stabil Görünüm), Kısa Vadeli Uluslararası Kredi Notunu J3 (Stabil Görünüm) olarak değerlendirmiştir.

Şişe Cam (SISE, Nötr): Şirket tarafından toplamda 10 milyar TL’ye kadar yurtiçinde, halka arz edilmeksizin nitelikli yatırımcıya satış ve tahsisli satış yöntemleriyle borçlanma aracı ihraç edilmesine ve gerekli başvuruların gerçekleştirilmesi için Genel Müdürlüğün yetkili kılınmasına karar verilmiştir.

Diğer yandan, Şirket 2022 yılı 2. çeyrek finansal sonuçlarını 2 Ağustos 2022 tarihinde yayımlamayı planlamaktadır.

Türk Hava Yolları(THYAO, Nötr): Turkish Cargo, uluslararası hava kargo bilgi sağlayıcısı “World Air Cargo Data”nın (WACD) haziran ayı verilerine göre dünyanın en iyi 20 hava kargo şirketi arasında dördüncü sırada yer aldı. Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, Turkish Cargo’nun sergilediği bu başarının, Türkiye’yi hava kargo sektöründe dünyanın merkezi konumuna taşımak için ne kadar kararlı oldukları gösterdiğini belirtti. Bolat, “Bununla birlikte jeopolitik konumumuz ve altyapı imkanlarımız da hava kargo sektöründe ülkemizi daha önemli bir oyuncu konumuna taşıyacak. Böylece 2025 yılında en iyi 3 hava kargo markasından biri olma hedefimizi planladığımız şekilde gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı. Kaynak: AA

Türk İlaç Serum (TRILC, Sınırlı Pozitif): Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından açılan Tıbbi Beşeri İlaç alım ihalesi TURKFLEKS markası ile 248,4mn TL (KDV DAHİL) tutarla şirket uhdesinde kalmıştır.

Türk Traktör (TTRAK, Nötr): Şirket, Ankara ve Erenler fabrikalarında, yıllık planlı bakım/onarım çalışmaları nedeni ile 1 Ağustos – 13 Ağustos tarihleri arasında 12 işgünü üretime ara verecektir Normal üretim sürecine 15 Ağustos tarihinde başlanacaktır.

SEKTÖR HABERLERİ

Enerji: Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) internet sitesinde ağustos ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. Konut ve sanayi abonelerinin tarifelerinde değişikliğe gidilmezken, elektrik üretim amaçlı tarifede yüzde 10 artış gerçekleşti. Kaynak: Dünya

Turizm: Turizm geliri 2. çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 190,2 artarak 8,7 milyar dolar oldu – Kaynak: TÜİK

Havacılık: İstanbul Havalimanı, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) 22-28 Temmuz’u kapsayan istatistiklerine göre, günlük ortalama 1327 uçuş ile Avrupa’da en çok uçuş yapılan havalimanı oldu. Antalya Havalimanı ise 942 sefer ile listede 8. sırada yer aldı. Kaynak: AA

DİĞER ŞİRKET HABERLERİ

Borusan Mannesmann Boru (BRSAN, Sınırlı Pozitif): Şirket 2022 yılının 2. çeyreğinde 276,6mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştır. Bir önceki yılın aynı döneminde Şirket 79,4mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydetmişti. Satış gelirleri 2. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %188,9 oranında artmış ve 4.884mn TL olmuştur. Aynı dönemde brüt kar 690,5mn TL’yi göstermiştir. 2Ç2021’deki brüt kar 237,5mn TL idi. Borusan’ın operasyonel giderleri aynı dönemde %124,7 oranında artmış ve 228,3mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden de 111,2mn TL net gelirin ardından faaliyet karı 573,4mn TL’yi göstermiştir. 2Ç2021’deki faaliyet karı 168,9mn TL idi. Şirket’in FAVÖK’ü de 2Ç2021’de 208,3mn TL’den 2Ç2022’de 594,8mn TL’ye yükselmiştir. FAVÖK marjı da %12,2’yi (2Ç2021: %12,3) göstermiştir. Ek olarak, Şirket’in net finansman giderleri yıllık 152,6mn TL artışla 221,6mn TL olmuştur. 75,2mn TL’lik net vergi gideri sonrasında ana ortaklık net dönem karı 276,6mn TL seviyesinde gerçekleşmiştir.

Borusan Mannesmann’ın 2022 yılı ilk yarı ana ortaklık net dönem karı 385,3mn TL’yi göstermiştir. 2021 yılının aynı döneminde 152,8mn TL ana ortaklık net dönem karı kaydedilmişti.

Çan 2 Termik (CANTE, Pozitif): Şirket, 2Ç2022’de 502mn TL ana ortaklık net dönem karı açıklamıştır. Bir önceki yılın aynı döneminde ise 16,4mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydedilmişti. Yılın ikinci çeyreğinde şirketin satış gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre arz sorununa bağlı olarak yükselen elektrik satış fiyatları ile yaklaşık 4 kat artmış ve 1.082mn TL olmuştur. Geçen senenin ikinci çeyreğinde 73mn TL olan brüt kar da 2Ç2022’de 390,8mn TL’ye yükselmiştir. Böylece brüt kar marjı 8,4 puan artarak %36,1’e çıkmıştır. Şirket’in operasyonel giderleri ise aynı dönemde %43,3 artarak 13mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerinden 6,6mn TL’lik gelir kaydedilmesinin ardından faaliyet karı bir önceki yılın aynı dönemindeki 64,5mn TL’den 384,3mn TL’ye ulaşmıştır. Şirket’in FAVÖK’ü de 2Ç2021’de 85,4mn TL’den 2Ç2022’de 427,8mn TL’ye yükselmiştir. Şirketin net finansman gideri ise 18,1mnTL olmuştur. 135,8mn TL’lik vergi geliri sonrası ana ortaklık net dönem karı 502mn TL olarak gerçekleşmiştir.

İkinci çeyrek kar rakamıyla birlikte Şirket’in Ocak-Haziran dönemi ana ortaklık net dönem karı 915,8mn TL olmuştur. Bir önceki yılın aynı döneminde ise Şirket, 177mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti.

Girişim Elektrik Sanayi (GESAN): Şirket, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından gerçekleştirilen ”Dicle Edaş 2022 Yılı Diyarbakır, Batman, Siirt, Şırnak Kapasitör-Reaktör Bankları Tesis Yapım İşi” ihalesine katılmış ve en avantajlı fiyatı vererek, ihalede 1. olmuştur. İhalede teklif edilen toplam bedel 12,7mn TL’dir.

Ayrıca Şirket, Türkiye’de yerleşik bir firmadan ‘İnvertör Satışı’ konusunda sipariş almıştır. Siparişin toplam bedeli vergiler hariç 1,3mn USD’dir. (Güncel baz USD/TL kuru ile 24,3mn TL)

Ulusoy Un (ULUUN): Şirketin %100 bağlı ortaklığı olan Söke Değirmencilik San. ve Tic. A.Ş.’nin Ankara ve Aydın üretim tesislerinin çatılarına GES (Güneş Enerjisi Santrali) kurulması amacıyla sözleşme imzalanmıştır. Ankara tesisi 871,325 kWp/660 kWe ve Aydın tesisi 1.222,13 kWp/940kWe gücünde olacaktır.

FAİZ PİYASALARI

Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %14 seviyesinde yatay seyretti. TCMB cuma günü 80 milyar TL’lik (%14’ten, 7 gün vadeli) ve 47 milyar TL’lik (%14’ten, 10 gün vadeli) haftalık repo ihalesi açtı. Toplam fonlama tutarı ise repo ihaleleri kaynaklı 423 milyar TL oldu.

ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %2,67 seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %2,62-%2,72 bandında hareketin ardından %2,65 seviyesinden günü kapattı.

Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisinde kısa vadeli tarafta yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta düşüşler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda kısa vadeli tarafta 20 baz puna varan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 10 baz puana yaklaşan düşüşler görüldü. Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 30 baz puana varan yükselişler gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta 100 baz puana varan yükselişler görüldü.

Kaynak: Ziraat Yatırım Sabah Stratejisi