Bankacılık Sektörü Raporu / İnfo Yatırım – (18.04.2022)

Özel Bankalarda Kısa Vadede Temkinli İyimserlik

Özel bankaların özsermaye karlılıklarının %40’ı bulduğu güçlü 1Ç sonuçları. Faiz indirimi sonrasında artan TL kredi – mevduat makası ve TÜFE endeksli DİBS verimliliği (artan enflasyon kaynaklı) sebebi ile bankaların hali hazırda iyileşmiş olan 4Ç21 sonuçlarının üzerine, net karlarını %60 oranında arttırabileceklerini tahmin ediyoruz. Ayrıca 4Ç21’in aksine, düşük yükseliş gösteren döviz kurları sebebi ile, risk maliyetinin de aşağı ineceğini ön görüyoruz. Bu durum özel banka özsermaye karlılıklarının %40’a yakın bir seviyeye ulaşmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, artan kredi hacmine bağlı yüksek komisyon gelirleri, enflasyonla birlikte artan operasyonel maliyetleri etkisini hafifletecektir. Sonuçların beklentilerimize paralel gelmesi halinde 1Ç22’de yıllık tahminlerin %35 – 40’ı civarında net kar raporlanacaktır. Bu durum beklenen karlar ve hedef fiyatlarda olumlu güncellemelerin önünü açabilir.

1Ç’de özel bankalar arsında minimal özsermaye karlılık oranı farkları beklenmektedir. TL marjlarda iyileşme ve TÜFE endeksli DİBS verimlilik artışı bankaların özsermaye karlılıkları değişimlerinin büyük kısmını oluşturan ortak bir faktördür. Bunun dışında banka performansları arsındaki farklar al-sat pozisyonlarına bağlı gelirler, TÜFE endeksli DİBS getiri varsayımları, takipteki krediler ve genel yönetim politikaları gibi nispeten etkisi az farklardan kaynaklanacaktır. SISE’nin ISCTR’ye olan etkisi güçlü olmakla beraber 1Ç’de bu etki büyük oranda hissedilmeyecektir. Bunun yanında GARAN 4Ç21’de var olan 7,5 Milyar TL’lik rezervine karşın serbest karşılık ayırma ihtimalini taşımaktadır.

Son günlerdeki ralliye karşı değerlemeler oldukça muhafazakar. Geçen hafta açıklanan bankacılık sektörü sonuçları banka hisseleri için bir ralli başlatmış olsa da, GARAN ve AKBNK PD/DD çarpanları 5-yıllık ortalamalarının altındadır ve sektöre göre %10 – 15 civarı göreceli yükseliş potansiyeline işaret etmektedir. GARAN için 15 – 16 TL hisse fiyatını (0,68 2022T F/DD) ve AKBNK için 10 – 11 TL hisse fiyatınının (0,61 2022T F/DD) 1Ç22 açıklamaları çerçevesinde Nisan sonu için gerçekçi hedefler olarak görmekteyiz. ISCTR 5 yıllık ortalama PD/DD’sine ulaşmış olsa da özsermaye karlılığı 4Ç21’den beri AKBNK ve GARAN ile aynı seviyeye gelmiş olsa da PD/DD oranı AKBNK ve GARAN’ın sırası ile %13 ve %20 altındadır. Kamu bankalarının özsermaye karlılık oranları özel bankalara kıyasla zayıf olmasına karşılık fiyat performansları kısa vadede güçlü seyretmiştir. Temel analizde ikili işlem önerilerimizde SAT pozisyonunda düşünülebilecek HALKB ve VAKBN için, düşük halka açıklık oranı ve kamu kuruluşlarından gelebilecek olan alımlar sebepleriyle bu yönde pozisyonlara temkinli bakıyoruz.

Regülasyon ve makroekonomik riskler artarak devam ediyor. Bankacılık sektörünün 1Ç beklentileri doğrultusundaki olumlu görüşlerin kısa vade ile sınırlı olduğunun altını çizmek isteriz. Bu sabah açıklanan ve 2Ç’den itibaren geçerli olacak TL zorunlu karşılıkları ile ilgili düzenlemenin yıllık karlara %5 – 7 olumsuz etkisi olabileceğini hesaplıyoruz. Bunun yanı sıra, finans sektörü kurumsal vergi oranının arttırılması, DTH’larda FX’den TL’ye dönüşüm oranlarının tutturulamaması halinde komisyon ödenecek olması gibi karlılığı baskılayıcı düzenlemelerin devam etme olasılığı yüksek. Yükselen enflasyon, negatif reel faiz ve TL’nin güçlenmesi (direkt müdahale ve idari politikalar ile) olarak sürdürülemeyecek trendler olabilir. Orta vadede ya faizler yükselecek ya da kurlar artacaktır. Bu durumda TL makası genişleme trendi tersine dönebilir ve daha yüksek risk maliyetleri ortaya çıkabilir. TÜFE bazlı DİBS gelirleri bankalar için az risk barındıran yegane fiyat yükseltici faktördür. Çünkü enflasyonu düşürecek etkin bir faktör mevcut koşullarda bir süre daha uzak gözükmekte. Son olarak nispeten yüksek halka açıklık oranı özel bankaları global kaynaklı herhangi bir satış baskısına karşı hassas kılmaktadır.

Rapor için tıklayın.

Kaynak: İnfo Yatırım