Nimet-külfet dengesi iyi bozuldu

Atilla Yeşilada – 13.10.2016

Çevremde kimle konuşsam ya baş ağrısı, ya da unutkanlıktan şikayetçi. Bazıları başağrılarını unutmaktan şikayetçi ki onların durumu hayli vahim. Grip ve diğer bağışıklık sistemi ile bağıntılı hastalıklar artarken, Türkiye halen anti-depresanlar ve sakinleştiricilerde bir numaralı pazar konumuna doğru hızla yükseliyor. Bu ülkenin siyaseti insanı hasta ediyor kardeşim.

Şimdi de piyasalar bizi hasta edecek. Yıldırım’ın Bahçeli’ye şapkasını çıkartıp “hemen başkanlık referandumuna gidelim” demesinin ardından piyasalarda nimet-külfet dengesi iyice bozuldu. Yeni Yıl’a dövizde ciddi bir depremle girersek hiç şaşırmam.

Hemen Türkiye’nin politik profiline yukarıdan bakarak başlayalım:

Dünyanın en azılı ve habis ruhlu 3 terör örgütü ile boğuşuyoruz: FETÖ, PKK ve IŞID.
Suriye’de güvenli bölge oluşturmak için çarpışıyoruz, Musul’da ise tezimizi kabul ettirmek için İran, Bağdat ve ABD ile papaz oluyoruz.

İçeride başkanlık referandumu oylaması var, belki de erken seçim gündeme gelecek.
Bu ülkede politik risk yok, ya da politik belirsizlikler ekonomiyi etkilemez, biz işimize bakarız diyebilecek Baba ya da AnaYiğit var mı?

Gelelim ekonomiye. Dün de yazdım, cari açık şimdiden genişlemeye başladı. Dördüncü çeyrek tam bir muamma. Ya hükümetin aldığı krediler ve iç talebi genişletici önlemler etki yapacak ve cari açıkla enflasyon patlayacak. Ya da bunlar hiç etki göstermeyecek ve resesyona gireceğiz. Ya kırk katır, ya da kırk satır.

Devamı için TIKLAYINIZ!