2031 yılında dünya ekonomisi (biz de varız tabii kim)

Cumhuriyet Gazetesi’ne göre, “Şanlıurfa’da basur hastası olan bir kişinin iddiaya göre tedavi için hacamat yaptırırken yağlı çay bardağı anüs bölgesine kaçtı. Bardak ameliyatla çıkarıldı”. Maşallah, ne anüsler var bu LGBTQI düşmanı güzel insanımda. Ama bu paragrafla girizgahı yapmamın sebebi vatanımızın henüz 21ci Yüzyıla geçiş yapmakta zorlanmasına güzel bir örnek teşkil etmesi.

Ayrıca, Sedat Peker Abi YouTube’da tüm trafiği çaldığı için, bir ekmek kapısı daha kapandı garibana. Ben de mecburen fütüroloji (bir basur tedavisi yöntemi değildir, gençler, evde uygulamayın) alanına yatay geçiş yaptım.

Bu konuda ile tecrübemi Cuma gecesi 4cü Uluslararası Genç Ekonomistler Kongresi’nde (GEKO) merhum meslektaşım ve canım kadar sevdiğim Dr Yaşar Erdinç hatırasına yaptığım bir konuşmada gençlerle paylaştım. Aldığım tepki müthişti. Bir çok yorumcu epidemi esnasında kilo verdiğimi yazmış, mütehassıs oldum.

Bu makale, naçizane 2ci fütüroloji yeni gelecekbilim denemem. 2031 yılında dünya ekonomisinin bürüneceği şekli öngörmeye çalıştım. Bir çok öngörümü GEKO’yla da paylaştım. Video linki en alttadır. Hadi, başlayalım Gençler.

Dünya yeni bir Demir Perde’yle ikiye bölünecek: Bir yanda Çin ve müttefikleri, öte yanda Batı İttifakı, ve ona katılan Hindistan, Güney Kore, Tayvan ve Japonya gibi devletler her alanda amansız bir rekabete girişti. Bu rekabet Tayvan’da sıcak çatışmaya da dönebilir, ama asıl tehlike ABD-SSCB rekabetinde yaşandığı gibi dünyanın iki ayrı medeniyet ve ekonomik evrim kavşağına doğru sapması. Yani, 2 ayrı Internet (Splinternet), 5G’den sosyal medya platformları, dijitalleşme, robotlaşma ve yapay zekaya kadar teknolojinin çağın önünde gittiği her alanda 2 ayrı ve birbiri ile uyuşmayan standardın ortaya çıkması (Beta ve VHS? Hatırlayan kaldı mı?).

Türkiye gibi iki ittifak arasında sınır bölgesinde konuşlanan devletler taraf seçmek zorunda kalacak. Aksi halde elzem teknoloji ve finansal sermayeye erişmekte güçlük çekecekler.

Borç sorunuyla boğuşurken, 10 yıl sürecek yavaş büyüme dönemi: Halihazırda enelteller-arası moda, pandemiden sonra “Çılgın 1920’ler” benzeri bir dolçe vita çağının başlayacağı yönünde. Bunu yazan salakların tarih bilgisi benim basur tedavisi becerim kadar. Dünya 1ci Dünya Savaşı kabusunu geride bıraktığında, sırtında tonlarca borç yükü yoktu. Şimdi, dünya çıktısının %360’ı kadar kamu ve özel sektör borcu var. Bir yanda Fed ve AMB tahvil alımlarını kısmayı değerlendirirken, öte yanda “Bu borç ödenir, takma kafana, dünya hızla büyür gider” iyimserliği tutarsızlık. Özellikle, Türkiye, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika gibi pandemiyle mücadelede geciken ve kamu borcu hızla artan ekonomiler çok uzun süre potansiyellerinin altında büyüyecek.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!