2023: Yeni ‘Milli Mücadele’

97. yılını idrak ettiğimiz Cumhuriyetimiz, birlik ve beraberlik içinde 100. yılını kutlamaya emin adımlarla ilerlerken, Cumhuriyet’in kuruluş sürecindeki ‘Yeniden Doğuş’ misyonunun ‘kutlu’ mücadelesi, o dönemin tüm ‘mazlum milletleri’ne ‘meşale’ oldu; örnek oldu. Türkiye dönemin ‘sömürgeci’ devletlerine karşı elde ettiği ‘destansı’ başarıyla dünyanın her yerinde sömürgeciliği sonlandıracak büyük bir ‘direniş’in de ateşleyicisi oldu. Türkiye Cumhuriyeti, 1923’den itibaren, yeni dünya düzeninde rolü olan, etkisi olan tüm uluslararası kurumların ya kuruluşunda yer aldı; ya ilk üyelerinden birisi oldu.

Atlantik İttifakı’nın 1947’den itibaren tüm jeopolitik, ekonomik ve diplomatik ‘silahlar’ını seferber ederek, kendisine ‘dayattığı’ ekonomi-politik rolü, bölgesel pozisyonu tüm ‘milli’ imkan ve kabiliyetlerini seferber ederek reddetti; Avrasya’da, Batı ile Doğu’nun sentezlendiği zorlu bir coğrafyada ‘ilham verici’ bir ülke olmak adına başarılı proje ve süreçlere imza attı. Ortaya koyduğu ‘Milli Egemenlik’ ve ‘Bağımsızlık’ mücadelesi, Atlantik İttifakı’nın ‘karanlık’ ve ‘derin’ güçlerinin desteklediği askeri darbelere, vesayet odaklarının yerel operasyonlarına, demokrasisine yönelik müdahalelere rağmen durmadı; tersine Türk halkının birlik ve beraberliği ile daha da yeşerdi, güçlendi, perçinlendi.

Cumhuriyet’in 100. yılını idrak edeceğimiz 2023 ve sonrasına yönelik olarak, Türkiye’yi, bizleri 97 yıl öncesindeki ‘Bağımsızlık Mücadelesi’nden daha meşakkatli, daha karmaşık, daha fazla ‘tuzaklar’la dolu bir süreç bekliyor. Bu süreç yeni bir ‘Milli Mücadele’ anlayışını, tahkim edilmiş bir ‘kararlılığı’ gerektiriyor. Çünkü, ABD, Rusya, Çin üçlüsünün sebep olduğu yeni ‘güç merkezleri’ne dayalı, ‘çok kutuplu’ yeni bir küresel ekonomi- politik sürece geçiş çok sancılı; hatta insanlık adına ağır bedellerin ödenme riskinin hayli yüksek olduğu bir süreç olacak.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!