2012 Yılı Orta Vadeli Program

2012-2014 dönemini kapsayan OVP’ye göre, para, maliye ve gelirler, istikrar, büyüme ve istihdam programları eşgüdüm çerçevesinde desteklenerek, yürütülecek.

Para, maliye ve gelirler politikaları, istikrarlı büyümenin desteklenmesi, istihdamın artırılması, fiyat istikrarı ile finansal istikrarın birlikte sürdürülmesi amaçları çerçevesinde ve eşgüdüm içerisinde yürütülecek.

2012 yılı programı, Resmi Gazete’nin bugünkü mükerrer sayısında yayımlandı.

Programın temel makroekonomik amaçları, ”2012-2014 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan temel amaçlar, makroekonomik öncelikler ve 2012 yılı hedefleri çerçevesinde; dünya ekonomisindeki yavaşlama ve belirsizlik ortamında dahi büyüme sürecinin devam ettirilmesi, istihdam artışının sürdürülmesi, yurt içi tasarrufların artırılması, cari açığın azaltılması, enflasyonun düşürülmesi, mali disiplinin sürdürülmesi ve finansal istikrarın korunması” olarak belirlendi.

Programa göre, büyümenin daha sağlam ve güvenilir kaynaklarla finansmanını sağlamak amacıyla yurt içi tasarrufları artıracak politikalar izlenecek. Büyümenin talep yönünden ihracat ve özel sektör yatırımlarına, üretim yönünden ise verimlilik artışlarına dayalı olmasını sağlayacak politikalar sürdürülecek.

Sanayinin orta düzey teknolojili mal üretiminden yüksek düzey teknolojili mal üretimine kaydırılabilmesi için işgücünün niteliğini yükseltecek, Ar-Ge faaliyetlerini destekleyecek politikalar izlenecek programla, işgücü piyasasına yönelik yapılacak düzenlemelerle istihdam artışı hızlandırılacak.

MALİYE POLİTİKASI

Kamu harcama politikası kapsamında, harcama programları verimlilik artışı sağlamak amacıyla gözden geçirilecek, bu amaçla idari bir mekanizma oluşturulacak.

Sosyal yardımların etkinliğinin artırılması amacıyla, sosyal yardımlarla istihdam arasındaki bağlantı güçlendirilecek, sosyal yardım sistemi bir bütün olarak ele alınacak ve yardımlardan mükerrer yararlanma önlenecek.

Sağlık hizmetleri ve harcamalarında etkinliğin sağlanması amacıyla; sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmeksizin, gereksiz ilaç ve hizmet kullanımını önlemek üzere ilaç ve tedavi harcamalarının daha akılcı hale getirileceği programda, sağlıkta küresel bütçe uygulaması geliştirilerek sürdürülecek.

Mahalli idarelerin genel bütçe vergi paylarından kamuya olan borçlarına mahsuben yapılacak kesinti, yeni borç doğmasını engelleyecek ve borç stokunun azalmasına yardımcı olacak bir oranla düzenli olarak uygulanmaya devam edilecek. Özellik gösteren altyapı harcamalarının merkezi idare tarafından desteklenmesi ve personel harcamalarının rasyonalize edilmesi kanalıyla mahalli idarelerin mali yapısında iyileşme sağlanacak.

Kamu ihale sisteminin etkinliğinin artırılması yönünde düzenlemeler hayata geçirilecek.

Emekliler için adil bir intibak sistemi kademeli bir şekilde hayata geçirilecek ve istihdama ilişkin teşvik düzenlemeleri sade ve etkin bir yapıya kavuşturulacak.

KAMU YATIRIM POLİTİKASI

Öncelikli sosyal ihtiyaçları gidermenin, üretken faaliyetleri destekleyecek nitelikteki altyapıyı geliştirmenin amaçlandığı kamu yatırım politikasıyla, kamu yatırımlarının etkili, verimli ve zamanında uygulanması, mevcut sermaye stokunun daha etkin kullanılması hedeflenecek.

Eğitim, sağlık, teknolojik araştırma, ulaştırma, içme suyu ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik altyapı yatırımlarına öncelik verilecek kamu yatırım politikasıyla, kamu yatırımları, başta Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) kapsamındaki yatırımlar olmak üzere bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmayı ve bölgesel gelişme potansiyelini değerlendirmeyi hedefleyen ekonomik ve sosyal altyapı projelerine yoğunlaştırılacak.

Kamu altyapı yatırımlarının yapılmasında özel sektör katılımını artırıcı modellerin kullanımı yaygınlaştırılacak.

KAMU GELİR POLİTİKASI

Kamu gelir politikasıyla, vergi politikalarının uygulanmasında istikrar ve öngörülebilirlik esas alınacak.

Ekonominin rekabet gücünü artırıcı üretim yapısının oluşturulmasına, doğrudan yabancı yatırımların ülkeye girişinin hızlandırılmasına, bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının azaltılmasına ve Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik vergi politikaları uygulanacak.

Vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve ihtiyaca göre yeniden yazılmasına yönelik çalışmalara devam edilecek, bu kapsamda, Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nun gözden geçirilmesi çalışmaları tamamlanacak.

Başta yurt içi tasarruf yetersizliği ve cari açık olmak üzere, büyüme ortamının sürdürülebilirliğini tehdit eden unsurlarla mücadelede vergi politikasının gerektiğinde etkin şekilde kullanılacağı kamu gelir politikasıyla, vergiye uyumun artırılması ve vergi tabanının genişletilmesine yönelik çalışmalara devam edilecek, maktu vergi ve harçlar genel ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak güncellenecek.

Vergi politikalarının belirlenmesinde ve uygulanmasında, iklim değişikliğiyle mücadele edilmesine ve enerji tüketiminde tasarruf sağlanmasına yönelik önceliklerin dikkate alınacağı programda, bireysel ve kurumsal tasarrufların teşvik edilmesine ve sermaye birikiminin özendirilmesine yönelik tedbirler alınacak.

Mahalli idarelerin öz gelirlerinin artırılmasına yönelik düzenlemeler, imar ve altyapı hizmetleri sonrasında varlıkların değerinde ortaya çıkan artışlar da dikkate alınarak hayata geçirilecek, kamu taşınmazlarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılması ve ekonomiye kazandırılması için çalışılacak.

KAMU BORÇLANMA POLİTİKASI

Finansman programları, iç borçlanma stratejileri, ihale duyuruları gibi borçlanmaya ilişkin bilgilerin düzenli olarak açıklanmasına devam edilecek.

Borç servisinin dönemler arası dengeli dağılmasının sağlanması ve ikincil piyasada fiyat etkinliğinin artırılması amacıyla, piyasa koşullarına bağlı olarak geri alım ve değişim işlemleri sürdürülecek, kamu borçlanma imkânlarının geliştirilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi amacıyla yatırımcı taleplerine uygun yeni finansman araçları ve satış yöntemleri geliştirilecek.

Likidite riskinin azaltılması amacıyla yeterli düzeyde rezerv tutulması politikası, nakit rezervlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesine yönelik çalışmalar ve piyasa yapıcılığı sistemi uygulaması sürdürülecek.

Borçlanma, piyasa koşulları elverdiği ölçüde, ağırlıklı olarak lira cinsinden ve sabit faizli araçlarla yapılacak.

Kamuda etkin bir dış denetimin sağlanması için Sayıştay’ın uygulama altyapısı güçlendirilecek ve denetim faaliyetleri yaygınlaştırılacak.

KİT’LERDE ÖZELLEŞTİRME

Kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) belirli takvim ve strateji çerçevesinde özelleştirilmesi çalışmaları kararlılıkla sürdürülecek.

Yetkilendirme, hesap verebilirlik, şeffaflık, karar alma süreçlerinde etkinliği ve performansa dayalı yönetimi esas alan stratejik yönetim anlayışının yaygınlaştırılacağı KİT’lerin tüm işletmecilik politikaları, stratejik planlar ile genel yatırım ve finansman kararnamelerinde öngörülen hedeflere ulaşacak şekilde belirlenecek ve etkin şekilde uygulanacak.

KİT’lerde stok, tedarik, üretim ve pazarlama maliyetlerini düşürerek verimliliği artıran ve uluslararası fiyat değişimlerine duyarlı finansman politikası izlenecek.

Atıl durumda bulunan gayrimenkullerinin değerlendirilmesinde rayiç bedel esas alınacak KİT’lerin, atıl olmayan gayrimenkullerinin devri; işletmenin verimliliği, bütünlüğü ve çevre sağlığı gibi hususları olumsuz etkilemeyecek şekilde mümkün olabilecek.

Zarar eden işletme birimlerinin sorunları bu birimlerin fonksiyonları da dikkate alınarak çözüme kavuşturulacak, ancak alınacak tedbirlerle kâra geçirilmesi mümkün görülmeyen işletme birimleri tasfiye edilecek KİT’lerde nitelikli personel ihtiyacının karşılanması için gerekli tedbirler alınacak.

ÖDEMELER DENGESİ

İhracatta firmaların küresel rekabet gücünü artırmak amacıyla yenilikçiliğe ve Ar-Ge’ye dayalı, katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama süreçlerinin desteklenmesine devam edilecek. Üretim ve ihracatın ithalata olan yüksek oranlı bağımlılığını azaltmak amacıyla özellikle ara malı ve yatırım malında yurt içi üretim kapasitesini artırıcı politikalar ve destekler sürdürülecek.

Sektörel bazda oluşturulacak Türkiye Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) çerçevesinde girdi tedarikinde, ülke ve bölge bazlı bağımlılığın azaltılması, belirsizliklerin ve dalgalanmaların oluşturacağı risklerin giderilmesi ve gelecekte önem kazanacak girdilere yönelik ihtiyacın karşılanması sağlanacak.

Yurt içinde üretim yapan uluslararası firmaların tedarik zincirinde yurt içi üretimin payının artırılmasına yönelik olarak gerekli tedbirler alınacak.

İhracatta pazar çeşitliliğinin artırılması amacıyla Afrika ülkeleri, Asya-Pasifik ve Latin Amerika ülke gruplarıyla ticaretin geliştirilmesi sağlanacak, ihracatçılara daha etkin ve kapsamlı hizmet verilebilmesi amacıyla ülke masaları, ticaret müşavirliklerinin bulunduğu tüm ülkeler için yaygın hale getirilecek.

Dünyada Türk ürünlerinin imajının güçlendirilmesine yönelik olarak verilen TURQUALITY ve marka destekleri artırılarak, desteklerin kapsamı genişletilecek, Türk firmalarının pazara girişlerini kolaylaştıracak teknik mevzuat uyum çalışmalarına yönelik faaliyetlere ilişkin destekler çeşitlendirilecek ve kapsamı genişletilecek.

Yeni pazarlara girişte gerekli hukuki altyapının tesisi için serbest ticaret anlaşmalarının yanı sıra tercihli ticaret anlaşmaları gibi ihracatçıların karşılaştıkları engelleri azaltacak anlaşmaların uygulamaya geçirilmesine yönelik gerekli çalışmalar sürdürülecek.

İthalatta piyasa gözetimi ve denetimi sisteminin etkinliği artırılacak, dahilde işleme rejimi, yurt içi üretim, ihracat ve dış ticaret dengesine etkisi açısından bütüncül bir şekilde değerlendirilecek ve gerekli düzenlemeler yapılacak.

Kamu alımlarında yerli ürünlerin tercih edilmesi sağlanacak, ihracatın desteklenmesi amacıyla kredi ve garanti destek imkânlarını iyileştirmeye yönelik politikalar sürdürülecek.

PARA POLİTİKASI VE FİYAT İSTİKRARI

Gelecek yıl para politikasının temel amacı, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olacak, destekleyici amaç olarak finansal istikrar gözetilmeye devam edilecek. Para politikası, enflasyon hedeflemesi çerçevesinde yürütülecek.

Temel para politikası aracı olarak kısa vadeli faiz oranları kullanılmasının yanı sıra zorunlu karşılık oranları ve faiz koridoru gibi birbirini tamamlayıcı nitelikteki araçlar ile lira ve döviz cinsi likidite uygulamalarının birarada kullanılması sürdürülecek.

Enflasyon hedeflerinin Hükümet ve Merkez Bankası tarafından birlikte belirlenmesi uygulamasına devam edilecek.

Para politikası kararları, Para Politikası Kurulu tarafından, olağanüstü durumlar dışında, önceden belirlenmiş bir yıllık takvime göre ve ayda bir yapılan toplantılarla alınacak. Para politikası kararları alınırken, enflasyonun orta vadedeki görünümü ve bu görünüme ilişkin riskler gözönünde bulundurulacak.

Para politikasının temel iletişim aracı olan enflasyon raporu yılda dört defa yayımlanmaya devam edilecek, Merkez Bankası kamuoyunun sağlıklı şekilde bilgilendirilmesine yönelik faaliyetlerini sürdürecek.

Hesap verme yükümlülüğü çerçevesinde, enflasyonun yıl sonu itibarıyla ilan edilen hedeften belirgin olarak sapması ya da sapma olasılığının ortaya çıkması halinde, Merkez Bankası hedeften sapmanın nedenlerini ve enflasyonun tekrar hedefe yakınsaması için alınan ve alınması gereken önlemleri Hükümete mektupla bildirecek ve bu metin kamuoyuyla paylaşılacak.

Dalgalı döviz kuru rejimi 2012 yılında da sürdürülecek, bu çerçevede Merkez Bankasının herhangi bir döviz kuru hedefi olmayacak.

Döviz arz fazlasının gözlendiği dönemlerde, dalgalı döviz kuru rejiminin ilkeleri ve işleyişiyle çelişmeyecek şekilde, rezerv biriktirmeye yönelik, programlı döviz alım ihaleleri yapılabilecek. Merkez Bankası, döviz arzına ilişkin öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda günlük ihale ve/veya opsiyon tutarlarında önceden duyurmak suretiyle değişiklik yapabilecek, ihalelere kısa ya da uzun süreli olarak ara verebilecek.

Döviz piyasasında derinliğin kaybolmasına bağlı olarak sağlıksız fiyat oluşumları gözlendiğinde dalgalı döviz kuru rejimiyle çelişmeyecek şekilde döviz satım ihaleleri düzenlenebilecek ve/veya döviz piyasasına doğrudan müdahale edilebilecek. Diğer taraftan küresel ekonomide yaşanan gelişmelere bağlı olarak, bankalar arası döviz piyasasında döviz likiditesi akışkanlığını artırmak amacıyla Merkez Bankası nezdindeki Döviz Depo Piyasasında aracılık faaliyetlerine yeniden başlanabilecek.

MAKRO BÜYÜKLÜKLER

Programla 2012 yılında, Türkiye’nin yüzde 4,0 oranında büyümesi öngörülürken, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) TL bazında 1 trilyon 426 milyar lira, döviz bazında ise 821,7 milyar dolar olarak hesaplandı.

Türkiye nüfusunun 2012 yılında 74 milyon 885 bin, kişi başına milli gelirin 10 bin 973 dolar seviyesine ulaşacağı tahmin edildi. Gelecek yıl işsizlik oranının ise yüzde 10,4 oranında olması bekleniyor.

Programa göre, 2012 yılı sonunda TÜFE yüzde 5,2, deflatör yüzde 7 olacak. İhracatın 148,5 milyar dolar, ithalatın ise 248,7 milyar dolar olması beklenen 2012 yılında dış ticaret açığının da 100,2 milyar dolar seviyesinde olacağı öngörüldü.

Gelecek yıl 65,4 milyar dolar olması beklenen cari işlemler açığının GSYH’ye oranının yüzde 8 olacağı tahmin ediliyor.

Kaynak: www.bloomberght.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir